Yankı odalarının duvarlarını yıkın. Çok seslilik, farklı bakış açıları ve yeni perspektifler için Fayn yazarlarının kaleme aldıkları görüş yazılarını takipte kalın.
Yeni yargı paketinde LGBTİ+lara hapis cezası öngören bir düzenlemenin yer alma ihtimali var. İrfan Değirmenci bu düzenlemenin neden herkesi ilgilendirdiğini yazdı: “Bu yasayı bu haliyle geçirirlerse hapse girer yatar çıkarız ama çıktığımızda bulacağımız memlekette hepinizi köleleştirmiş olurlar.”
Trump Filistin için boş ve şimdiden uygulamada sorunların çıktığı belgeleri ortaya koyadursun, asıl soru ortada duruyor: Nehirden denize özgürlük nasıl sağlanacak? Bu soruya yanıt bulmak için ortak vicdan düşünmeye devam ediyor. Üstelik artık eteğe kemiğe bürünmüş bir planları da var.
Peynir, zeytinyağı, sucuk, diploma, sertifika, ehliyetler, tekstil ürünleri, veriler, raporlar, elektronik eşyalar… Hepsinin sahtesinin olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Ama en tehlikelisi sahte insanlar. Peki çözüm nerede? Fayn’ın Ahlak bekçisi Gönç Selen yazdı.
Ünlü tarihçi Prof. Cemal Kafadar, Harvard Ortadoğu Araştırmaları Merkezi’ndeki direktörlük pozisyonundan yardımcısıyla birlikte el çektirildi. ABD’de Türk öğrenci Rümeysa Öztürk de sokak ortasında gözaltına alındı. Peki neden? Akademik özgürlüklere neler oluyor ve bu gelişmeler neyin habercisi?
Küpe takan erkek, saçını kısa kestiren kadın, el ele tutuşan aynı cinsiyetten iki arkadaş… Türk Ceza Kanunu’nda yapılması planlanan yeni değişikliklerle bunların hepsi suç kapsamına girebilir. “Genel ahlak” vurgusu yapan taslak, yalnızca LGBTİ+leri değil, herkesi etkileyebilir.
AKP Kongresi, dikeni olduğu için istenmeyen güllerin yerini, siyasal ve toplumsal muhalefetin tabiri caizse kelle koltukta gezdiği harika bir Osmanlı lale bahçesinin aldığı bir ortamda formalite icabı yapıldı. Yine de yeni bir unsur var: Kongre, davanın ve partinin fuzilileştiğinin onayı oldu.
