Zamanı tutamayız belki ama bazen geriye dönüp bakınca aslında neler yaşadığımızı daha iyi anlayabiliriz. Biz de bu seride son dakikacılığın bu denli alıcı bulduğu sosyal medya çağında biraz sakinleyip olimpiyatların kısık ateşte piştiğinde yüzeyde bıraktıklarına bakacağız.
Tenisin yaşayan ikonlarından biri daha beklenen vedasını yaptı. İki yıldır çok az maça çıkabilen Rafael Nadal, gelecek ay son kez resmî bir turnuvada oynayacağını açıkladı. Ona veda ederken, kariyerine en unutulmaz maçından hareketle bir bakış atıyoruz.
Paris 2024’te pek çok sporcu büyük mücadeleler sonucu oradaydı. Ama bazı sporcuların mücadeleleri daha zorluydu. Henüz 9 yaşındayken Sudan’da iç savaşta ailesini kaybeden ve koşarak hayata tutunan, Olimpik Mülteci Takımı’ndan Dominic Lokinyomo’nun ilham veren öyküsü…
Dünyadaki yersiz yurtsuz milyonlarca mülteciyi temsil eden Olimpiyat Mülteci Takımı ilk kez 2016’da kuruldu. Bu takım aynı zamanda umut sembolüydü. 11 yaşında Kamerun’dan İngiltere’ye kaçan, pek çok zorluğu açan Cindy Ngamba ise Paris 2024’te bu takıma ilk altın madalyayı getirdi.
Fransa’da değişimin en büyük sembollerinden biri haline gelen Frig şapkası, herhangi bir hayvan veya figürden çok daha fazlasını ifade ediyordu.
Müzik sporun bazen ateşleyicisi, bazen mesajcısı… Taraftarın sporla ilişkisinin en kuvvetli ayaklarından biri… Arabeskten caza, türküden marşa hayatımızda hep oldu. Frank Sinatra'nın New York, New York’undan Tarkan’ın “Bir oluruz yolunda”sına notalarla sporun iç içe geçen hikayesi…