Devletin gözü önünde yandılar
Dilovası’ndaki parfüm fabrikası defalarca CİMER’e şikâyet edildi. Kaçak bina için yıkım kararı vardı, yanında İŞKUR binası da duruyordu. Devlet görmedi, patron kaçmaya çalıştı. 3’ü çocuk, 6 kadın işçi yanarak can verdi.
Dilovası’ndaki parfüm fabrikası defalarca CİMER’e şikâyet edildi. Kaçak bina için yıkım kararı vardı, yanında İŞKUR binası da duruyordu. Devlet görmedi, patron kaçmaya çalıştı. 3’ü çocuk, 6 kadın işçi yanarak can verdi.
Özellikle Z kuşağının sürekli iş değiştirdiği (job hopping) günler geride kalmış gibi. Geçim derdi ve ekonomik sorunlar artık insanların işine bayılmasa da dört elle sarılmalarına sebep oluyor. Bu da bizi yeni bir terimle tanıştırıyor: devir job hugging devri…
İstanbul memurlar için zorunlu hizmet bölgesi oldu. Polis, hemşire, mühendis, öğretmen büyük kentlerde barınamıyor. Herkes artan yaşam pahalılığı ve barınma krizi nedeniyle taşraya dönmenin yolunu arıyor.
Tatil bitti, okullar açılıyor. Her dört çocuktan birinin çalıştığı Türkiye’de bazı çocuklar okula dönemeyecek çünkü yazın iş cinayetlerinde öldüler. Neden? Bu tablo nasıl değişir? Fayn araştırdı.
Ev temizliğine giden kadınların tatil yapması ya da kahvaltı etmesi sosyal medyada mizah malzemesi hâline geldi. Peki ya gerçek hayatları? Ne sigorta ne emeklilik… Hâlâ işçi sayılmıyorlar bile.
Uzun saatler ayakta çalışmak çeşitli sağlık sorunlarına yol açıyor. Fakat pek çok iş kolunda çalışanların ‘oturma hakkı’ yok. Süpermarket kasasında işçilerin altından alınan sandalyenin mücadele dolu bir tarihi var.