Sadeliğin ve sıradanlığın içinde, hayat amacıma sıkı sıkı sarılıp, biraz umut, biraz gayret, biraz çaba ile çok da fazla olmayan hayallerimi gerçekleştirip, geçip gidecektim bu dünyadan.

Yani ben böyle planlıyordum hayatımı.

1983, İstanbul doğumluyum. Bıcır bıcır bir kız çocuğu olduğumu ve her şeye erken başladığımı söyler annem. Mesela dokuz aylıkken yürüme ve konuşma çabalarım başlamış, altımdaki bezden kurtulmuşum. Birinci yaş günümde artık desteksiz yürüyor ve bıcır bıcır konuşuyormuşum. Hatta o kadar çok konuşurmuşum ki etrafımdakiler ‘’yeteeeer’’ diye çığlık atarmış. Bu duruma öfkelenir, boğazımdan damarlarım gözükürcesine sesimi yükseltir, kendimi ifade etmeye çalışırmışım. O günden beri yürüyor ve hâlâ konuşmaya devam ediyorum.

Ben İstanbul’da büyüdüm ve hâlâ aşığı olduğum bu şehirde yaşıyorum. Okul hayatım bittikten sonra erkenden iş hayatına atıldım. Kurumsal bir şirkette sigorta temsilciliği yaparken, bu şehri daha çok tanıma fırsatım oldu. İşim gereği çalıştığım şirkete bağlı şubeleri ve o şubelerin çalıştıkları müşterileri de bir bir ziyaret ediyordum.