Açılması için epey beklenen Ülkü Ocakları eski Başkanı Sinan Ateş cinayeti davasında karar çıktı ama asıl azmettirici oldukları düşünülenlerin dosyası da ayrıldı. Bu dosyalar tozlu raflarda mı bekleyecek, davaya mı dönüşecek?
Yargı sistemimizin kara komediye dönüşmüş hâli bir kriminal hâkimin marifetleriyle iyice gün yüzüne çıktı. Senaryo olsa, “yok artık” dedirten bu gerçek adliye macerasında yok yok. Ama asıl soru şu: hakkındaki onca soruşturmaya rağmen, nasıl oldu da hâkim hanım uzunca süre görevde kaldı?
Yakın zamana kadar kadın adının peşine ya bir soyadı daha ekliyor, ya da “kızlık soyadı”ndan tamamen oluyordu. Bu eşitsizlik nihayet son buldu: Medeni Kanun’un 187. maddesi iptal edildi. Şimdi sıra kütükte.
Ankara'da hukukun ve anayasanın üstünlüğünün esas olduğu bir ülkede, olmaması gereken bir kriz yaşanıyor.
Yargının bağımsızlığı ve adalet hissini inciten iki ismin dünleri ve bugünleri; skandalın perde arkası…
Gezi davası kararının anatomisi ve olası sonuçları hakkında bir derleme…
