Nepal, Endonezya, Madagaskar, Fas, Peru… Dünyanın her tarafında milyonlarca genç, adıyla sanıyla Z Kuşağı isyanda. Neden onlar, neden şimdi ve bundan sonra ne olacak? Bir genç kuşağın isyancı olarak portresi…
Sosyal medyanın kalabalık arenasından sıkılan Z kuşağı, Letterboxd, Substack ve Notion gibi daha sakin, kişisel ve üretken platformlarda kendine yer açıyor. Gösteriş değil, anlam peşindeler.
Foça’da şezlong yerine açık hava sınıfları, güneşin altında kuantum tartışmaları, yıldızlar altında felsefe var. Bilimler Köyü, gençleri bilimin, sanatın ve felsefenin büyülü dünyasında buluşturuyor; tatili düşünme, keşfetme ve üretme zamanına dönüştürüyor.
İş ararken, “deneyimin yok” bahanesine takılmak istemeyen gençler, ücretsiz staj adı altında, sigorta dahil pek çok haktan mahrum şekilde çalışmayı kabulleniyor. İnsani bir amaca hizmeti ifade eden gönüllülüğü, “deneyim” sosuyla ilanlarına taşıyan işverenlerse yeni bir sömürü düzeni inşa ediyor.
6 Şubat depremlerinin vurduğu Hatay’ın Arsuz ilçesi, hayatta kalmanın en yaratıcı yollarından birine tanıklık ediyor. Sanat Elçileri Topluluğu, cam gibi değil kum gibi, kırmadan, kesmeden, birbirine karışan ve birlikte şekillenen gençlerin geleceğe dair umutlarıyla ilham veriyor.
Hem dünya hem de Türkiye’de bir gerontokrasi krizinden bahsediliyor. Yani bir ayağı çukurda olmasına rağmen güçten vazgeçemeyen liderlerin, geleceğin yetişkinlerinin hayatını belirleyecek kararları alabilmeleri meselesi. Peki gerçekten mesele yaş mı?
