Dünya fani. Fayn’ın yaşam haberleri, günün ve gündemin ağırlığından sıyrılıp biraz soluk almak, eğlenmek, gülümsemek, kendi küçük evrenimizden çıkıp başka dünyaya ve kendimize biraz dışarıdan bakabilmek için hazırlanıyorlar.
CHP İstanbul İl Başkanlığı’na kayyum atanmasına tepki gösterdiği paylaşımlar nedeniyle tutuklandı. Yüksek lisans öğrencisi olduğu Boğaziçi Üniversitesi tezini teslim almak istemedi. Abdullah Esin, Fayn’a başına gelenleri ve cezaevi günlerini yazdı.
İstanbul’da vapurla seyahat etmek yalnızca bir kıtadan diğerine geçmek değil, şehir içi yolculuk yaparken yürekteki gamı kederi Boğaz’ın serin sularına bırakmak, ferahlamak demek. Çağla Öztek, vapurdan öte birer “yuva” da olan Dolmabahçe, Fenerbahçe ve Paşabahçe’yi yazdı.
Her sabah ne olacağını öngöremeyeceğimiz yeni bir güne uyanıyor, belirsizliğe tahammül etmekte zorlanıyoruz. Hayatın belirsiz doğasına rağmen güçlü kalabilmek için neyin gerçekten elimizde olduğunu anlamak gerekiyor. Bir de bazen masallara, kontrolümüz dışındakilere ve Türkçe dil bilgisine inanmak…
Sonbahar İstanbul’a bienal, pek çok sergi ve açılışla birlikte geldi. İstanbullular ne yana dönse bir sanat eseriyle karşılaşabilir. Peki, hangi sergiler var? Açılışlar nasıldı? Bu haftasonu ne yapmalı? Fayn, okurları için açılışlardaydı, sergileri de bizzat gezdi.
Özellikle Z kuşağının sürekli iş değiştirdiği (job hopping) günler geride kalmış gibi. Geçim derdi ve ekonomik sorunlar artık insanların işine bayılmasa da dört elle sarılmalarına sebep oluyor. Bu da bizi yeni bir terimle tanıştırıyor: devir job hugging devri…
Doğum günü, kutlamaya değer bir şey olsa da bazen de sahibinde uyandırdığı şey sadece hüzün ve melankolidir. Birthday blues yani doğum günü depresyonu, aslında çok yaygın bir durum. Sebebi kimi zaman toplum beklentileri kimi zaman da geçmişin gölgesi. Peki bu durumla nasıl başa çıkmalı?
