
Şikayet, şikayet nereye kadar?
Hem söylenene, hem de dinleyene eza. Sürekli şikayetlenme hali, değişimden kaçış demek. Ve bu sorunu olabildiğince çözmenin birkaç yolu var. Olmuyorsa da çare terapi.
Dünya fani. Fayn’ın yaşam haberleri, günün ve gündemin ağırlığından sıyrılıp biraz soluk almak, eğlenmek, gülümsemek, kendi küçük evrenimizden çıkıp başka dünyaya ve kendimize biraz dışarıdan bakabilmek için hazırlanıyorlar.
Hem söylenene, hem de dinleyene eza. Sürekli şikayetlenme hali, değişimden kaçış demek. Ve bu sorunu olabildiğince çözmenin birkaç yolu var. Olmuyorsa da çare terapi.
“Sana ne oldu?” serisinin üçüncü etabı “En baştan başlayınca sana ne oldu?” Çocukluk hayallerinin ucunu bırakmayan keçe sanatçısı Senem Bilgen Söker ile konuştum bu defa. Modacı olmak hayaliyle yola çıkıp kendini dünyaya uzak bir köyde keçeyle uğraşırken bulmuş. Ama nasıl?
Rezerv alan ilanları nedeniyle hasarsız evlerinden çıkarılan Hataylıların mağduriyeti son bulmuyor. Şimdi de devletin raporlarına güvenip tadilat sonrası evlerine geri dönen yurttaşlar, “ağır hasarlı” tebligatlarıyla karşı karşıya. Gerekçe, “hata olmuş.” Abir Naeseh Bilgin’in haberi.
Meclis’te onaylanan yeni kanun, sokak hayvanlarının iyi yaşam hakkını yerel yönetimlerin insafına bıraktı. “Bulaşıcı hastalık riski” gibi muğlak tanımlarla hayvanlara adeta yeni bir “Hayırsızada” yaratılıyor. Peki Hayırsızada neresi? Osmanlı’dan günümüze sokak hayvanlarıyla ilişkimiz nasıl değişti?
Fayn’ın Ahlak Bekçisi, sizden gelen tepkiler üzerine kendi ahlakını sorguluyor.
“Vatandaş rahatsız” durağından yola çıkıp, “biz” ve “onlar”ı ayıran kutuplaşma otobanından son hızla varılan menzilde bu sefer sokakta yaşayan köpeklerin canı var. İktidar, bizi bu otobana nasıl çıkarıyor, hangi rotayı izliyor?