“Prenses erkeklere yer yok” akımı: Bir tuhaf zorbalık
“Piremses” olmayan erkek istemenin bedeli, ilk etapta hürriyetin kaybı olabilir. Ama sonrası daha fena. Tarihle dalaşmayın. Piremses erkekleri zorbalamayı da bırakın. Yeterince zorbamız var.
Dünya fani. Fayn’ın yaşam haberleri, günün ve gündemin ağırlığından sıyrılıp biraz soluk almak, eğlenmek, gülümsemek, kendi küçük evrenimizden çıkıp başka dünyaya ve kendimize biraz dışarıdan bakabilmek için hazırlanıyorlar.
“Piremses” olmayan erkek istemenin bedeli, ilk etapta hürriyetin kaybı olabilir. Ama sonrası daha fena. Tarihle dalaşmayın. Piremses erkekleri zorbalamayı da bırakın. Yeterince zorbamız var.
Bir gün lazım olur korkusu, bir gün giyerim umudu, anısı var düşüncesi… Evlerimiz, bir yaşam alanı olmasının yanında bir çeşit “şeyler” deposu gibi. Eşyayla kurduğumuz bağları geçmiş ve gelecekle ilişkimiz nasıl şekillendiriyor?
Utanç ve suçluluk gibi toplumsal barışın sigortası olan duyguların eziklik sayıldığı, empatinin “cringe” görüldüğü bir çağdayız. Masaya yumruğu vuramayanı ezik, başkasının acısına eşlik edeni gülünç bulan narsisistik düzenin analizini Şule Öncü yazdı.
Bir duvar kağıdı kadar parlak, kredi kartı ekstrelerim kadar karanlık bir çağın sorgulaması ve Sisifos üzerine… 777, 666, biriken borcumun sıfırları, aşk ve dua ile!
Pahalı mı ucuz mu? Bu fiyata değer mi değmez mi? Son zamanlarda bunları ölçemez olduk, ipin ucunu da bıraktık aslında. Peki harcamalarımız üzerindeki kontrolü nasıl kaybettik? Fiyat algımız yakın vadede geri gelecek mi? Ay sonu şokları yaşamamak için hangi basit önlemleri alabiliriz?
Baskılar, tutuklamalar, doğa katliamları, işsizlik, cezaevi koşulları, depremler, ölümler… Türkiye’de bulmakta gün geçtikçe zorluk çekilen adaletin peşinden koşmaya devam edenler çareyi dayanışmada arıyor.