Mahalle berberinde üstüne sim saçılarak topuz yapılmış gelin başı, fiyonk yapılmış ve önüne oyuncak bebek oturtulmuş gelin arabası, plastik tabaklarda az fıstıklı karışık kuruyemiş, şişe kola, masaların üstüne yığılı gocukların üstünde uyuyakalan bebekler, pistte bilezik kutusu ve çelenklerde kasımpatı kovalayan çocuklar, VHS düğün kaseti, çığırtkanlı takı töreni… 

Türkiye’de kentte yaşayan 30 yaşından büyük çoğu kişinin düğün denince aklına gelen aşağı yukarı buydu. Düğün, olabildiğince ucuza getirilirdi ki yeni çift takılar sayesinde hayata sıkı bir başlangıç yapabilsin. 

Bugünlerde metropolitan düğün, Eminönü’nden alınmış Uzakdoğu üretimi bekarlığa veda seti, üstü kurumuş ordövr tabağı, uzun bir hazırlık süreci, ilk dans provası, temalı profesyonel fotoğraf çekimi ve balayı ile karakterize geldi. 

Gelen takıdan fazlası, bu ritüele harcanabiliyor. Yani düpedüz, düğünün işlevi değişmiş gibi.  

Biraz daha geriden bakalım. Birkaç bin yıl sonra bir antropolog, toplumların yaşayışlarını anlamak için mühim bir alan olan evlilik ritüellerimizi incelese, bu dönüşümü nasıl yorumlardı dersiniz?

💍
Bu analiz denemesi serisi, bir KONDA & Fayn işbirliği. KONDA'nın bireysel kullanıcıların da abonelikle faydalanabildiği Kontent servisini kullanarak, aklımızdaki ve sizlerden ulaşan popüler soru ve sorunları, güncel ve tarihsel verilerle sınamaya çalıştığımız bir köşe... Ben kendi sorularıma kendim de yanıtlar bulmak istiyorum diyenler, Konda Kontent’e kayıt olabilir, ücretsiz olarak birçok içeriğe erişebilir. 

Düşük bütçeli yapımdan bugüne 

Yukarıda anlattığımız nostaljik sahne de 30 yıl önce her hanede vuku bulmuyordu. Ama müşterek vasatımız neydi diye sorulsa çoğunun aklına bu sahneler gelir. 

Bu arada hayatımıza giren en büyük değişim, elbette 60’ların gösteri toplumu tezini mumla aratan, sosyal medyanın varlığı oldu. 

Siyah beyaz fotoğraflardan düğün kasetlerine, düğün salonu CCTV’lerinden Düğün TV’ye taşınan anılarımız, artık tüm detaylarıyla sosyal medyada. Bekarlığa vedası, düğün günü, balayı, kamera arkası ve yıldönümü. Bu kadar görünür olan detaylar elbette ticarileşiyor, kocaman bir sektör oluşuyor.  

Her şey ortaya dökülünce, sınıfsal farklar da iyot gibi açığa çıkıyor. Bazen garip bazen de sürreal duran düğün paylaşımları, “ideal” ile “gerçekleşen” arasında gidip gelen bir ölçekte tezahür edebiliyor. Ama hepsi gerçek, hepsi bu topluma ait.