Twitter’da muhtemelen herkesin karşısına bir şekilde çıkan, altın renkli görselli ve tam 52 milyon etkileşim alan tweette şunlar yazılıydı:
“Reiki duvar kağıdı. Bir yılda olmayan bir gecede olur. Aşk, kariyer, para, şans anlamında şifa enerjisinin hayatınıza akması, yarım hissettiğiniz konularda tamamlanma hissini yaşamanız amacıyla Reiki enerjisiyle kodladığım duvar kağıdı. İz bırakan takipçilerime niyetli.”
Bir yılda olmayanın bir gecede olduğunu çok kere gördük esasen. Birileri bir günde paha biçilemez — hali hazırda çalıntı bir servetin — yeni sahibi oldu. Günü de geçtim, Louvre Müzesi mücevherleri tam yedi dakikada çalındı! Ortada böyle gözle görülür bir hırsızlık durumu yoksa, bir gecede servete ulaşmak pek de rastlanır durum değil. Hali hazırda servetsiz olan bizlerin bir gecede olan bitenlerle ilgili tecrübesi genellikle başka: bir gecede artan KDV oranları, yeni bir şafak operasyonu, yepyeni hak ihlali şahikası bir yasa, bir kadına daha şiddet, gözlerimizin içine baka baka yalan söyleyen, özrü şiddetinden tekinsiz arsız bir fail ile aklı başında sandığımız aklayıcıları, depremler, yangınlar gırla... Es vermeye yer yok, hayatımız tetikleyici içerik.
Sisifos’un telefonunda melekli duvar kağıdı var mı?
Ama devam ediyoruz, zorundayız. Bir biçimde bu tanıklıklarla, aklımızı korumaya çalışarak tutunuyoruz. Sisifos gibiyiz. Zeus’un öfkesinden payını alan Sisifos, taşındığı anda tekrar düşen o kayayı sürekli aynı tepeye taşımakla cezalandırılmıştı. Hayat çoktandır o kayayı yeniden ve yeniden taşıma gücünü bulmak döngüsüne evrildi. Terapistimin bu döngüye dair acı göndermesi mıh gibi aklımda: “Unutma, Albert Camus Sisifos’u mutlu tahayyül etmemizi söyler.” Buz gibi “çaresizliğini kabul et” çağrısı, duyduğum en sert teselli ama hakikat.


