23 Nisan öğle saatlerinde, AFAD’ın paylaştığı bilgilere göre merkezi Marmara Denizi Silivri açıkları olan, 6,2 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. İstanbul’un pek çok semtinde hissedilen deprem, kent sakinlerini korkuttu. 

Bu deprem pek çok insanın yaşadığı evi, mahallesindeki toplanma alanını ve ikamet ettiği yerde ne kadar güvende olduğunu sorgulamasına neden oldu. 

Bu tartışmaların en çok yaşandığı yerlerden biri de üniversiteler. İstanbul’da 11’i devlet, 36’sı vakıf olmak üzere yer alan toplam 47 üniversitede, bir milyona yakın öğrenci eğitimini sürdürüyor. Bu öğrencilerin bir kısmı Kredi ve Yurtlar Kurumu’nun ve belediyelerin yurtlarında kalıyor ya da kendi imkanlarıyla özel yurtlarda barınıyor. 

Üniversite öğrencileri, eğitim dönemlerinde geçici olarak ikamet ettikleri bu yurtların ve ders aldıkları okul binalarının fiziki imkanlarını sorguluyor. Herhangi bir can ve mal kaybının görülmediği bu depremde yaşadıkları tahliye sorunları ve yurtlarda gözlemledikleri aksaklıklar, onları daha büyük bir başka deprem yaşanması ihtimalinde karşı karşıya kalacakları sıkıntılar karşısında endişelendiriyor. 

Olası bir deprem durumunda kaldıkları yurtlar konusunda endişeli olan öğrenciler arasında Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri de yer alıyor. Üniversitenin Öğrenci Temsil Kurulu’nun hazırladığı rapora göre, yurtlarda kalan öğrencilerin neredeyse yarısı, 23 Nisan’daki acil durum tahliyesi sırasında sorun yaşadığını belirtiyor. 

Rapor ayrıca acil çıkış kapılarının etkisizliği, alarmların çalmaması ve yurt odalarındaki güvenlik açıkları gibi çarpıcı eksiklikleri de gözler önüne seriyor. 

Acil çıkış kapısı kapalı

Boğaziçi Üniversitesi’nde öğrencilerin kalması için yedi farklı yurt bulunuyor. Öğrencilerin büyük bir kısmı, üniversitenin Kuzey Kampüsünde yer alan 3. ve 4. Kuzey yurtlarında kalıyor. 

Boğaziçi Üniversitesi Öğrenci Temsil Kurulu’nun (ÖTK) deprem sonrası yaptığı ve 200 kişinin katıldığı ankete göre, öğrencilerin %49’u, 23 Nisan’da gerçekleşen acil tahliye sürecinde sorun yaşadığını dile getiriyor.