Esin Bahat, Hilal Yelekçi, Lidya Pınar, Sueda Uluca, Zeynep Sude Oktay ve Mina Solak.
Onlar birkaç ay önce 20’li yaşlarının başlarında, ortak tutkuları şarkı söyleyip dans etmek olan, bir hayalin peşinde koşmaya soyunmuş altı gençti.
Şimdi ise 11 şarkıdan oluşan albümleri, 12 Haziran’da yayınlanmasının ardından Türkiye’de müzik listelerinde hızla üst sıralara yükseldi. Spotify’da aylık dinleyici sayıları 2 milyonu aştı. Müzik klipleri milyonlarca izlendi, çekimlerin arka planını anlatan vlog videoları ise yüz binlerce izlenmeye ulaştı.
Ulusal bir dergiye kapak, uluslararası dergilere de haber oldular.
Bu başarıların sahibi Manifest, Türkiye’nin ilk kız grubu değil. Bu ünvan 1974’te çıkış yapan ve “Delisin” şarkısı ile Eurovision’da boy gösteren Cici Kızlar’a ait. Ardından 2000’lerin başında Hepsi ile “girlband” ruhu tekrar canlandı. Yeni bir jenerasyon onlarla kız neşesini tekrar tattı ama sonra kız neşesi kayboldu.
Şimdi ise kimilerine göre uzun senelerdir özlenen o kız neşesi Manifest formatında geri geldi.
Ancak kendinden önceki grupların organik yapılarının aksine, onlar K-pop kültüründen aşina olunan bir yarışma formatıyla seçildi. Youtube’da yayınlanan Big 5 adlı yarışma süresince elemeleri geçen 15 aday, 16 hafta süren bir kampa girdi. Finale kalan 12 kişiden seçilen altı kişi ise Manifest’i oluşturdu.
Ortalığı kasıp kavuran ve şu anki konumlarını yarışmanın ilk safhalarından beri “manifest”, yani tezahür edilmiş, bu kız grubunun arka planına beraber bakalım.
Önce Big 5, sonrasında Manifest’in arkasında kimler var?
Bu projenin arkasında, Tolga Akış’ın kurucusu olduğu, yeni nesil medya anlayışıyla öne çıkan pazarlama ve dijital medya ajansı Hypers’ın imzası var.