Kırılgan olmak bir haktır. Kırılganlığını kabul edebilmek, yeri geldiğinde ağlamak, çevreden yardım isteyip duygularını açmak bir meziyettir. Ama bu sağlıklı hal, bir zayıflık olarak görüldüğünden daha çok kadınlara yakıştırılır. Halbuki insan olmanın parçası olan bu durum, cinsiyet gözetmemelidir.
Sosyal medya kadınları her gün yeni bir kalıba sokuyor. Yaptığımız alelade bir davranış bizi bir gün girlmoss, ertesi gün girlboss, bazen de clean girl yapıyor. Peki bu sözde akımlar, gerçekten ne anlama geliyor? Kadınların tercihlerini etiketleme hakkı, neden hep başkalarına veriliyor?
Demet Evgar’ın başrolünü oynadığı ve bugünlerde çok konuşulan Afife oyunu zor şartlardaki bir kadının hayat amacını gerçekleştirmeye çalışmasının hikâyesi. Osmanlı'nın son günlerinin de yansıtıldığı oyunda sahneye çıkan ilk kadın Müslüman tiyatro sanatçısı Afife Jale’nin öyküsü anlatılıyor.
Gisèle Pelicot’nun, yaşadığı sistematik nitelikli cinsel saldırı karşısında verdiği mücadele kadınlar için evrensel bir başkaldırı haline geldi. Ataerkil yapıyı sorgulatan mücadelesi, rıza kavramını ve kültürünü de gündemin en üst sıralarına taşıdı.
Filenin Sultanları gibi ikonlaşmış başarı hikâyelerinden de sebep, artık kadın sporlarının yükselen bir trend olduğunu fark etmemek mümkün değil. Sponsor markalar ise seyir halindeki treni yakaladılar ve bu gelişimin arkasındaki en büyük paydaşlar haline geliyorlar.
25 Kasım 2024 Pazartesi günü Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü kapsamında Taksim Tünel'de yürüyüş yapmak isteyen kadınlar bu sene de engelledi. Kadınlar, yasağa rağmen toplandı ve seslerini yükseltti. Fayn oradaydı.
