Merhaba

Haftanın son iş gününü tatlı tatlı geçirmenizi ve güzel bir hafta sonuna doğru salınmanızı diliyor, Aziz Nesin’in hikâyesinden aldığımız içinden geçtiğimiz günlere de çok uyan başlığımızla gündeme geçiyoruz…

Hızlı ve meçhul…

Kemerlerinizi bağlayın. Hızlı ve virajlı giden Türkiye gündemi meğer yolun asıl sert yerine şimdi geliyormuş. 47 yıldır faaliyet gösteren PKK, 12 Mayıs 2025 Pazartesi günü fesih kararını resmen açıkladı. Daha önce ateşkesler ilan etmişliği, adını değiştirmişliği vardı ama bu aşamaya hiç gelinmemişti. Olan bitenin bu hali ve şekliyle çok şüphe, kaygı, endişe barındırdığı gerçek. Fayn yaşananları temkinli bir iyimserlikle izlemeye çalışıyor ve detayları hakkında daha fazla bilgi için sözü Ankara muhabirine bırakıyor.

PKK kendini feshetti. Sıradaki?
Kemerlerinizi sıkı bağlayın. Önümüzde çok dikkatle izlenecek, belki bir yaprak kımıltısının bile kaydedileceği ama aynı zamanda hızına yetişilmekte zorlanılacağı anlaşılan yeni bir dönem var. Bu dönemin biraz da meçhul olduğunu gösteren alametler de belirdi. Fayn Ankara muhabiri derledi.

PKK nedir?

Düne bakmadan bugünü ve yarını konuşmak, öngörmeye çalışmak olmaz. Gelin önce “Apocular” olarak bilinen grup nasıl kuruldu, Kürt hareketleri arasında nasıl öne çıktı ve nasıl PKK’ya dönüştü bunları bir hatırlayalım.

PKK nedir?
1974’ten beri varlığını sürdüren ve birçok ülke tarafından ‘‘yasadışı terör örgütü’’ olarak kabul edilen PKK, kongresini toplayarak kendini feshettiğini açıkladı. Peki, yıllardır gündemin en tepesinde yer alan PKK nedir? Bugünlere nasıl gelindi?

Emlakçı tipi dış politika

Trump Körfez ülkeleriyle dudak uçuklatan, ABD ekonomisine ilaç gibi gelecek milyar dolarlık anlaşmalar yaptı. Trump bir emlak kralı, dünya politikasını da emlak anlaşmalarına benzer yöntemlerle şekillendiriyor. Ne pahasına? Gelişmeler haftalık dünya bültenimizde.

Trump’ın emlakçı tipi dış politikası
Trump Körfez ülkeleriyle dudak uçuklatan, ABD ekonomisine ilaç gibi gelecek milyar dolarlık anlaşmalar yaptı. Trump bir emlak kralı, dünya politikasını da emlak anlaşmalarına benzer yöntemlerle şekillendiriyor. Ne pahasına? Kimin umurunda…

ABD’de yargıçlar var

ABD’de vizesi mahkeme kararı olmadan iptal edildi, sokak ortasında güvenlik güçleri tarafından resmen kaçırıldı. Altı hafta boyunca pek çok temel hakkından yoksun kaldı. Nihayetinde ülkedeki iktidarın taleplerini emir telakki etmeyen yargı serbest kalmasını sağladı. Federal mahkeme özgürlüğünden mahrum edilmesinin Rümeysa Öztürk’ü de aşan bir mesele olduğunun altını çizdi. ABD’de yaşayan ama vatandaş olmayan milyonlarca insanın ifade özgürlüğünün bu şekilde kısıtlanamayacağını belirtti. Öztürk’ün başından geçenlerin ABD’ye, Türkiye’ye ve dünyaya verdiği dersler neler? Fayn bu kısımlara biraz kafa yordu.

Rümeysa Öztürk, nasıl kurtuldu?
ABD’de vizesi mahkeme kararı olmadan iptal edildi, sokak ortasında kaçırıldı. İktidara boyun eğmeyen yargı serbest kalmasını sağladı. Öztürk’ün başından geçenlerin ABD’ye, Türkiye’ye ve dünyaya verdiği dersler neler?

Garantili kayıp: Sanal kumar

Tam da bu anda, yüzlerce insan bilgisayar veya telefon başında bir hayalin peşinde koşuyor: Parayı bulmak. Hem de çok bulmak. Bunların tamamına yakını bu yolda çok büyük üzüntüler yaşayacak. Parayı bulamadığı gibi elindekinden avucundakinden de olacak. Fenomenlerden eski futbolculara herkesi reklam yüzü olarak bünyesine katan sanal kumar ve bahis imparatorluğu da böyle böyle büyümeye devam edecek. Fayn bilinip de görünmeyeni, görünüp de üstüne gidilmeyeni araştırdı. Mağdurlarla konuştu. 

Türkiye’de sanal kumarın kara ağı
Sanal kumar, Türkiye’de görünmeyen bir imparatorluk kurdu. Milyarlar dönüyor, gençler bağımlı, futbol kirleniyor, suç örgütleri palazlanıyor. Fayn görünmeyeni araştırdı.

Yurtlar deprem sınavından kaldı

23 Nisan’daki deprem sonrası Boğaziçi Üniversitesi yurtlarında yaşanan tahliye sorunları, öğrencilerin barınma güvenliğini yeniden gündeme taşıdı. “Ülkenin kağıt üzerinde en iyi üniversitesi bu durumdaysa vay bizim çocuklarımızın haline” dedirtti. Olmayan acil çıkışlar, yetersiz alanlar, çatlak kolonlar… Öğrenci Temsil Kurulu’nun hazırladığı rapor, yurtlarda kalan öğrencilerin endişelerinde ne kadar haklı olduklarını gösteriyor ve aksaklıkları gözler önüne seriyor.

Boğaziçi yurtları deprem sınavında sınıfta kaldı
23 Nisan’daki deprem sonrası Boğaziçi Üniversitesi yurtlarında yaşanan tahliye sorunları, öğrencilerin barınma güvenliğini yeniden gündeme taşıdı. Öğrenci Temsil Kurulu’nun hazırladığı rapor, yurtlarda kalan öğrencilerin endişelerini ve aksaklıkları gözler önüne seriyor.

Kadıköy’de apartmanların arasında bir yeşil ada

Bu hafta sizleri kentte yaşayan pek çok insanın hayalini kurduğu türden bir minik bahçe hikayesine götürüyoruz. Kent bahçıvanları Çağla ve Çiçek Öztek, Kadıköy’de apartmanların arasına sıkışmış bir toprak parçasında kendi gıdalarını yetiştiriyorlar. Yalnız da değiller. Fayn bu tatlı kent vahasının öyküsünü onlardan dinledi.

Kadıköy’ün ortasında nasıl bostan yaptık?
Biz kent bahçıvanları Çağla ve Çiçek Öztek, Kadıköy’de apartmanların arasına sıkışmış bir toprak parçasında kendi gıdamızı yetiştiriyoruz. Kenti soluk alınabilir bir yere dönüştürmeyi hayal ediyoruz. Öykümüzü Bahçede Hayatlar kitabımızda anlattık.

Radikal kabullenme kurslarımız başlıyor

Bu haftayı da size yeni kavramlardan bir kuple sunmadan kapatmaya niyetimiz yok. Konumuz: Radikal kabullenme. Hayatta karşınıza çıkanlarla baş edemediğiniz, tonlarca sıkıntıdan yorulduğunuz zamanlar oluyordur. Bunlarla mücadelede türlü türlü yöntem var. Yüzyıllardır süregelen inanç sistemleri, dinî ve felsefi akımlar, astrolojiye sığınanlar, evrenden medet umanlar, modern psikolojinin armağanı terapiler… Biz size daha gerçekçi, daha az popüler ama hayli etkili bir yöntemden bahsedeceğiz.

“Radikal kabullenme”: Bir içsel keşif
Hayatın karşımıza çıkardığı ve kontrol edemediğimiz tonlarca mesele var. Ve peşlerine taktıkları pek çok duygu. Radikal kabullenme, bu sorun kümeleriyle girişilen beyhude savaştan özgürleşme çabasının ürünü.

Yalnız ve güzel kupamız

Yaşı tutanlar 17 Mayıs 2000 tarihinde Türk spor tarihinin ikonik anlarından bir tanesine, hatta belki de listenin bir numarasına şahitlik etti. Galatasaray, Kopenhag’da Arsenal’ı penaltılarda devirmiş ve ilk kez bir Türk takımı bir Avrupa Kupası’nı kaldırmıştı. O gün bunun bir eşik olduğunu, bundan sonra futbolumuzun hep buralarda ve kimbilir belki çok da uzak olmayan bir gelecekte Şampiyonlar Ligi’nin zirvesinde olacağı düşünülüyordu. Öyle olmadı. 25 yıl sonra UEFA Kupası bu alandaki tek büyük başarı olarak yalnız başına durmaya devam ediyor. Spor kanadımız bu başarının nasıl kazanıldığını hatırlıyor ve tekrarlanıp tekrarlanamayacağını tartışıyor.

UEFA Kupası’nın 25. yılı: Tekrar başarabilir miyiz?
25 yılda Türkiye’de, Avrupa’da ve dünyada çok şey değişti. Futbol da bundan nasibini aldı. Çeyrek asırda değişmeyen nadir şeylerden biri, Türk futbol kulüplerinin Avrupa’da kazandıkları kupa sayısı. Galatasaray UEFA Kupası’nı nasıl olup da kazanmıştı? Bu başarı tekrarlanabilir mi?

Reklam ve işbirliği yoluna ameliyat olmak…

Okurlarımızdan bir anne-babanın 20 yaşındaki kızı küçük ve orta ölçekli sosyal medya fenomeni olarak geçimini sağlıyor. Geçen günlerde onlara bir bilgilendirme geçmiş ve bir klinik ile yaptığı işbirliği anlaşması sayesinde bilabedel estetik ameliyat olacağını söylemiş. Okurlarımız reşit olan kızlarının kararlarına karışamayacaklarını bilmek ve kabul etmekle birlikte haklı olarak soruyorlar: Genç bir kızın pek de ihtiyacı olmayan bir estetik ameliyatı olmasıyla sonuçlanacak bu “işbirliği” içinde gayri ahlaki yanlar yok mu? Var gibi görünüyor. Ama yine de VAR odasında oturan Ahlak Bekçisi’nin yorumunu almadan kesin konuşamayız.

Estetik olmak isteyen kızımıza ne desek?
Anne-baba olan iki okurumuz, sosyal medya fenomeni kızlarının yaptırmak istediği estetik ameliyatı ahlaki açıdan problemli buluyor. Ama kızları oralı değil… O anne-baba “hiç mi ahlaki bir problem yok bu olayda” diye soruyor, Ahlak Bekçisi yanıtlıyor.

Jean deyip geçmeyin. Gardrobunuzdaki yerini alana kadar en az 350 kişinin emeğinin geçtiği, dövüle dövüle, eskiye eskiye güzelleşen, demlenen bir ürün. Bir o kadar da bohem.

5 bin adımda bir Mavi jean öyküsü
Jean deyip geçmeyin. Gardrobunuzdaki yerini alana kadar en az 350 kişinin emeğinin geçtiği, dövüle dövüle, eskiye eskiye güzelleşen, demlenen bir ürün. Bir o kadar da bohem.

Fayn bu hafta OyunbazNaz’a konuk oldu. Oyun oynamanın sadece çocuklar için değil yetişkinler için de anlamlı ve gerekli olduğunu hatırladı. Bir söyleşi ile size konuyu aktarıyor, oyun konusuna da eğilmenizi öneriyor.

Kaygılardan kurtulmanın yolu yetişkinler için oyunlardan geçiyor
Çocukluğa has sandığımız oyun, aslında yetişkinliğin unutturduğu en önemli ihtiyaçlardan olabilir. Hata yapma lüksüne sahip olmak, hiçbir performans kaygısı olmadan sadece eğlenebilmek büyüklerin de hakkı. Peki nasıl yapacağız diye soranlar, cevap OyunbazNaz’da…
Cem Dinlenmiş Fayn için çizdi
Ayda 37 TL'den başlayan seçeneklerle Fayn'a abone olarak bağımsız yayınlarımızı destekleyebilir, her hafta yeni eklenen özel içeriklerimize sınırsız erişebilirsiniz. Şimdi abone ol!
Bağlantı kopyalandı!