Sevgili Ahlak Bekçisi,

Benim sıkıntım kızımla ilgili… 20 yaşında bir üniversite öğrencisi olan kızım öyle çok ünlü olmasa da hatırı sayılır takipçisi olan bir sosyal medya fenomeni. Biliyorum, çağımız dijital çağ, özellikle de gençler sosyal medya üzerinden kendilerini göstermeye bayılıyorlar… Bu tutkularında haklı da olabilirler. Bir yere kadar ben de destekliyorum kızımın bu tutkusunu.

Ama sosyal medya fenomeni olarak yaptığı şeyler, daha doğrusu onun fenomen olmasına neden olan şeyler bana içi boş, hatta bu tabirimi bağışlayın ama ‘saçma sapan’ geliyor.

Benim kızım kıyafet tercihlerini paylaşıyor. Önceleri şöyle diyordum kendi kendime... “Yahu aslında amatör olarak modayla ilgileniyor. Kendi kıyafetlerini tasarlayan bir modacı olmasa da mankenlik yapıyor ve kendi tercihlerini dile getiriyor.”

Sonra aslında bu düşünceyle kendimi kandırdığımı anladım. Çünkü benim kızım aslında tercihlerini paylaşarak bir değer falan yaratmıyor. Çoğunlukla “Ben bunu sevdim. Şuradan şu eteği, buradan bu gömleği aldım, şu ayakkabıyla da kombinledim, çok şık oldum.” diyen paylaşımlar yapıyor. Ne şimdi bu? Açıkçası başkaları yaptığında “Ne kadar boş işlerle uğraşıyor” dediğim şeyin aynısını kızım yaptığında bunu hoş görmek, “amatörce modayla ilgileniyor” diyerek yaptığını onaylamak bir çelişki diye düşünüyorum.

Bütün bunlar yetmiyormuş gibi geçen gün gelip “Baba, ben göz çevreme botoks, dudağıma da dolgu yaptıracağım. Takipçilerim beni daha güzel görmek istiyor” demez mi? Annesi de ben de çıldırdık. Yok artık… 20 yaşında gencecik, güzeller güzeli kızımız estetik operasyon yaptıracağım diyor. Hiç ihtiyacı yokken, sırf takipçileri istiyor diye…

Tabii karşı çıktık. Estetik operasyonlar bizce de gerektiğinde yapılabilir. Eşim de ben de 50’li yaşlarımızın ortasında olmamıza rağmen hiç böyle bir şey yaptırmadık, ama bu bizim tercihimiz. Yani bizce isteyen yaptırmalı tabii ama bunun gerçekten bir ihtiyaç olması gerekir diye düşünüyoruz. Ne bileyim… Bedeninizde bir yerde bir araz vardır. Bu problem sizin gündelik hayatınızı ve psikolojinizi olumsuz etkiliyordur. O zaman yapılabilir, hatta yapılmalı diye düşünüyoruz.

Ama 20 yaşında bir kızın, hiçbir bedensel bozukluğu olmamasına rağmen, yani hiç de ihtiyacı yokken böyle bir operasyon yaptırmak istemesi bana çok saçma geliyor. Üstelik bunu yaptırma nedeni takipçilerine daha güzel görünme isteği. Neredeyse teşhirci bir düşünce. Bu yüzden eşim ve ben bu istekte bir ahlaksızlık da seziyoruz ama bunu tam olarak temellendiremiyoruz.

Biz karşı çıktık ama kızımız da bize karşı çıktı. Bunun kendi özgür seçimi olduğunu, zaten bu operasyonun parasını da bizden istemediğini söyledi. Sosyal medya fenomeni olduğu için bir estetik cerrahi merkezi sponsor olacakmış. Karşılığında da bizim kız sosyal medya hesabından “Bakın ne kadar da güzel oldum. Bu operasyonlar için bilmem ne kliniğine ve doktor falancaya teşekkür ederim” diyecekmiş. Yani bildiğiniz reklam anlaşması.

Kızımız reşit bir insan ve kanunen bize hiçbir şey sormadan istediğini yapma özgürlüğü var. “Kendi bedenim, kendi kararım” diyor… E valla ona da bir şey diyemiyoruz. Kanunsuz bir iş de yapmıyor… Ama ebeveynleri olarak bu durum bizim içimize hiç sinmiyor. Kızımız ne kadar doğru bir iş yapıyor, bu operasyon sonrası takipçileriyle sonuçları paylaşması ne kadar ahlaki bilemiyoruz.

“Kızım bu hiç ahlaki değil” diyoruz ve ne demek istediğimizi hiç algılamıyor. “Bunun ahlakla ne ilgisi var? Ben ahlaksız ne yapıyormuşum?” diyor. Tam bir cevap da veremiyoruz. Bize çok mantıklı cümlelerle karşılık verdiği için onu bu işten vazgeçmeye ikna da edemiyoruz.

Valla iki arada bir derede kaldık. Bu, basit bir kuşak çatışması değil… Bizim ahlaksızca bulduğumuz bir eylemi kızımız ahlakla alakasız buluyor. Biz neden ahlaksız buluyoruz, o neden bunun ahlakla ilgisi olmadığını düşünüyor, iki taraf da bunları açıklayamıyor. Bir anlamda tartışıyoruz ama ne eşim ve ben ne de kızımız, ortaya tatmin edici bir gerekçe süremiyoruz. Sadece biz ahlaksız buluyoruz, o da yapmayı düşündüğü eylemle ahlak arasında bir ilişki kuramıyor. Hâliyle tartışma da bir yere varamıyor.

Sizden bir çözüm beklentimiz yok. Ama eşim ve ben çok merak ediyoruz. Acaba bizim sezdiğimiz gibi, bu işte bir ahlaksızlık var mı, yok mu? Yorumlarınızı merakla bekliyoruz.

Saygılarımızla,

S. A. ve T.A

**

Değerli okurumuz,

Siz bahsettiğiniz problemin basit bir kuşak çatışması olmadığını, bunun ötesinde bir şey olduğunu söylemişsiniz. Size hem katılıyorum hem de bir itirazım var.

Aslında yaşadığınız sorunun özünde kuşak çatışması var. Zaten bu çatışma iki farklı yaş grubunun dünyaya, hayata, meselelere farklı bakışlarından kaynaklanmıyor mu? Ama diğer taraftan da haklısınız, çünkü problem ahlaki boyutu olduğu için aynı zamanda kuşak çatışmasının ötesine de geçiyor. Çünkü mesele ahlak olduğunda işin içerisine değerler giriyor. Evet belki değerler de kuşatan kuşağa değişebilir. Ancak işte tam bu noktada devreye etik giriyor. Yani ahlaki değerlerin esas olarak bağlı olması gereken ilkeler…

Örneğin, bir eylem biçimi X jenerasyonu için ahlaksızca iken Z jenerasyonu için ahlaki açıdan problemli değilse, bu o ahlak normunun değişmeye başladığını gösterir. Ahlak normları değişebilir ama bağlı oldukları etik ilke asla değişmez. Öyleyse, böylesi bir çatışmada, karşı tarafı ahlaksızlıkla suçlamadan önce, evrilen normun ana ilkeyle çelişip çelişmediğine bakmak gerek.

Sizin probleminizi ele alalım…