Merhaba,
İstanbul’da kimse bir semtten diğerine geçemesin diye elden gelenin arda konulmadığı bir 1 Mayıs’ı daha geride bıraktık.

Bu hafta “İBB soruşturması” kapsamında yaşananları takip ettik. Dünyada olan biten önemli haber olayları da radarımızdaydı. Deprembilimcilerin deprem kadar büyük bir soruna dönüşmesinden rahatsız olduk. İşte yazıişleri masamızdan bu hafta öne çıkanlar…
İBB soruşturması ve dalgalar
İBB soruşturmasında üçüncü dalga mı yolda? Adliye koridorlarında fısıldananlara bakılırsa ihtimal dahilinde. Peki ilk iki dalgadan ne çıktı? Fayn’ın edindiği bilgilere göre soruşturma makamı bile MASAK raporunu yetersiz buldu. Tuhaf bir “jammer” ve “kamera bantlama” suçu ortaya atıldı. Hem önceki İBB Başkanı’nın hem de diğer AKP belediyelerinin kullandığı jammer’lar olduğu, eski ABB Başkanı Melih Gökçek’in sağır odası bile olduğu ortaya çıktı. Adliye muhabirimiz soruşturmadaki son durumu yazdı.

Dünya dönerken
Bize Türkiye’nin sürekli kendi çocuklarını yiyen gündemi içinde dünya yer yer dönmüyor gibi gelse de dönüyor. Hatta bazı aralıklarda her zamankinden de hızlı dönüyor. Geleceği şekillendirecek gelişmeler birkaç gün içinde yaşanıyor. Bu hafta da öyle bir haftaydı. Suriye’de Kürt birliği sağlandı ve bir tür tarihî dönemeçe gelindi. Hindistan ve Pakistan arasında savaş için geri sayım başladı. Üstelik de bu kez hiç şakası olmayan biçimde. Avrupa’da ise iki koskoca ülke elektriklerin tamamen yok olduğu uzun bir gün geçirdi. Gelişmeler haftalık dünya bültenimizde.

100 günlük turunculuk
İkinci Trump döneminde 100 günü geride bıraktık. Ekonomi kısmı çalışmadı. Üst üste gelen fevri gümrük vergileri ABD’lileri zora soktu. Gazze ve Ukrayna’da süregiden savaşların sonlanmasını sağlamak bir yana Yemen’de yeni bir cephe açtı. Sosyal kısmı zaten başlı başına sıkıntılı. Yaptıkları yapacaklarının teminatıysa dünyanın çekeceği olabilir mi?

Biz bu GSM operatörleri ve altyapı ile nasıl yapacağız?
Deprem olur olmaz GSM altyapısı çöktü, mobil internet bağlantısı kesildi. Üstelik bunu ilk kez yaşamıyoruz. Bu çağda bu kepazeliği tekrar tekrar yaşamamız hakkında sorulması gereken sorular var. Bu şebekeler neden anında çöküyor? Afet anlarında afetin etkisini dörde çarpan çökmenin önüne geçmek için ne yapılmalı? Alternatif iletişim sistemleri Türkiye’de neden hâlâ yaygın değil? Ali Safa Korkut cevapları ve Bridgefy, Briar gibi wifi ya da bluetooth üzerinden ağ oluşturmaya yarayan uygulamaları yazdı.

Bilim insanı hanginiz?
“Deprembilimcim Sensin” ismiyle televizyon yarışması yapılması için şartlar son derece uygun. 6.2’lik depremden sonra haklı olarak çok korkan İstanbullular gözlerini uzmanlara çevirdi. Çevirdi de… Uzmanlar bölünmüştü. “Bu deprem yüzünden daha büyük deprem olacak”, “Bu deprem sayesinde başka deprem olmayacak” ve “İnip faya bakmak lazım onun dışında söylenen her şey hava civa” arasında iyice paniğe kapılındı. Bu bilgi kirliliğinin bir işe yaramadığı gibi bilime olan güveni zedelediği de açık. Burada bazı başka sorular da var: Güvenilir kaynak nasıl seçilir? Bilim insanı kimdir? Medya konuya nasıl yaklaşmalı? Defne Ü. Şaylan ve M. Ali Alpar yazdı.

Politik yas, örgütsüzlük ve donup kalmanın anlamı
Ekrem İmamoğlu’nun apar topar tutuklanması Türkiye’de uzun zamandır görülmeyen boyutta bir tepki uyandırdı. Ancak sokağa çıkanlar, sesini yükseltenler kadar kalbi orada, onlarla olsa bile donup kalanlar da oldu. Fayn “politik yas” da denilen bu ruh halini onu yaşayanlardan dinledi.

Taksim Meydanı’nın 1 Mayıs hafızası
Bir bayram ki bir semtten diğerine gitmek yasak. Şehrin kalbine, o bayramın sembol meydanına gitmeye niyet etmek suç. Mecidiyeköy’de Taksim yönüne doğru üç adım atsanız kendinizi yerde ensenizde kolluk diziyle bulduğunuz bir 1 Mayıs daha geçti. 1 Mayıs’ın neden Taksim demek olduğunu; 3, 5 ya da 105 yıl sonra da olsa neden eninde sonunda tekrar orada kutlanacağını bu vesileyle hatırlayalım istiyoruz.

Trabzonspor U19’un Avrupa yolculuğu
Bir şehrin tutkusu, bir takımın inancı ve bir neslin hayali... Trabzonspor U19’un UEFA Gençlik Ligi’ndeki tarihî yürüyüşü bir üretim geleneğinin sonucu mu? Yoksa Türk spor tarihinde sık sık gördüğümüz yıldızın parlayıp geçtiği anlardan biri mi? İspanyol devi Barcelona'nın gençleri karşısında kaybedilen kupanın hikâyesine yakından bakıyor ve bu kritik sorunun cevabını arıyoruz.

Ceren Kaynak İskit'in ardından...

Ankara'da 27 Nisan sabahı fenalaşarak hastaneye kaldırılan meslektaşımız, ekip arkadaşımız, gazeteci Ceren Kaynak İskit, gribal bir enfeksiyonun vücuduna yayılması sonucu, çoklu organ yetmezliği nedeniyle hayatını kaybetti.
Gazetecilik hayatı boyunca sayısız hak odaklı habere imza atan Ceren, meslektaşlarının çalışma koşulları, basın ve ifade özgürlüğü ihlalleri gibi konularda hep en önde mücadele etti.
Onu her zaman güler yüzü, yardımseverliği, meslek aşkı ve azmiyle hatırlayacağız.



Fayn’ın bu hafta size elinden geldiğince pozitif bir önerisi var. Buna da Hıdırellez’i vesile ediyor ve Hıdırellez öneriyoruz. Bir dilek dilemek ve belki vaktiniz varsa Edirne’ye gitmek şeklinde…
