“Arkadaş boşanması” lafı, kulağa tuhaf geliyor, ne de olsa boşanma evlilikle özdeş.
Ancak modern zamanlarda köken ailemiz ve partnerimizle kurduğumuz kendi ailemiz dışında dar ya da geniş bir arkadaş evrenine de sahibiz. Onlar da habitatımıza dahil. Bazıları ahretlik, bazıları ahbap, bazıları çok yakın, bazıları sadece tanış.
Ve bazen, hayat insanı başka yönlere savururken, bazı arkadaşlıklar da evlilikler gibi bitiyor.
Bu çoğu zaman kendiliğinden oluyor; görüşmeler seyrekleşiyor, konuşmalar kısalıyor, görünmez duvarlar yükseliyor. Bazı kopuşlarsa biriken öfkenin parladığı yerlerden çıkıyor. Ani ve dramatik yaşanan, ardında kırgınlıklar, cevapsız sorular bırakanlardan bahsediyoruz.
Arkadaşlık, bazen cinselliği dışlayan bir sevgililik hali gibi. Birbirini yakından tanıyan, güvenle bağlanan, acıyı da neşeyi de birlikte taşıyan insanlara arkadaş deniyor.
Sex and The City’de Miranda göz ameliyatı için partnerinden değil, Carrie’den destek ister mesela. Ayrılıkların ardından onların omzunda teselli buluruz.
Peki arkadaşımızdan ayrıldığımızda?