Hemen hemen herkesin belleğinde kartpostalları andıran maviliğiyle yer eden Van Gölü, kıyısında hâlâ piknik yapanlar ve serin sularında yüzen çocuklara rağmen bugün derinlerinde sessiz bir çığlık saklıyor.
Van Gölü, dışarıdan bakıldığında hâlâ büyüleyici bir manzara sunsa da o güzelliğin ardında her yıl biraz daha büyüyen bir kriz gizleniyor. Türkiye’nin en büyük gölü; her geçen gün daha da kirleniyor, susuzlukla sınanıyor.
2021’de NASA’nın düzenlediği yarışmada “dünyanın en güzel gölü” seçilen, bölge halkının “Van Denizi” olarak adlandırdığı Türkiye’nin en büyük gölü, kirlilik ve çekilme tehdidiyle karşı karşıya.
“Asıl sorun, alan kaybı ve kirlilik”
Van Gölü’nün yaklaşık 17 bin kilometrekarelik bir su toplama alanı var. Bunun 3 bin 700 kilometrekarelik bölümü, gölün merkez alanı. Çevresi yüksek dağlık alanlarla çevrili.
Özellikle doğu tarafındaki akarsular, gölü besleyen en önemli su kaynakları. Ancak iklim değişikliği nedeniyle yaz dönemleri uzuyor ve buharlaşma şiddeti artıyor. Mevcut su kaynakları yeterince gölü besleyemiyor ve her yıl göl seviyesi düşüyor.
Bu da Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu’a göre önemli bir tehlikeye işaret ediyor:

