Selam,
Yaklaşık 8 yıldır yurtdışında yaşıyorum. Şükür ki hiçbir majör sıkıntım yok. İş, aile, maddiyat, her şey güzel. Tabiri caizse gül gibi hayatım var.
Lakin Türkiye’deki son gelişmeler, bilhassa 19 Mart süreci ve bundan mağdur olanlar (özellikle gösterilerde tutuklanan öğrenciler, politikanın dışındaki bireyler) benim için bardağı taşıran son damla oldu.
O gün bugündür hiçbir şeyden tat alamıyorum. Bu satırları lüks sayılabilecek bir tatil tesisinden yazıyorum. Etrafım üst sosyo-ekonomik sınıftan ama büyük çoğunluğu kendi gayretiyle ve hakkıyla bu seviyelere gelmiş insanlar. Bu insanların eğlenmesi, keyfine bakması bile bana batıyor. Nasıl bu kadar mutlu olabiliyorlar anlamıyorum.
Bu hoşnutsuzluğum ailemle olan ilişkimi de etkiliyor, onların da tatil keyfini kaçırıyorum. Biliyorum ki çocuğumun bu yaşlarını bir daha yaşamayacağım ve yıllar sonra belki pişman olacağım, ama kendimi yine de normal bir ruh hâline sokamıyorum.
Mağdur kişilere maddi yardım yaptım, yapıyorum ama kendilerine istediğim ölçüde destekte bulunamadığımı düşünüyorum.
Ahlaken, akşamüstü beach barda kokteyl tokuşturmak istememem, ailemin ve arkadaşlarımın tadını kaçırmam sizce ne kadar doğru?
Dağınık yazdım ama beni ancak Fayn – Ahlak Bekçisi anlar diye düşündüm.
Sevgi ve saygılarımla
A. P.
**
Değerli okurumuz,
Yaşadığınız problem çok anlaşılır ve açıkçası size hak vermemek elde değil. Sizinkine benzer durumda olan bir okurumuzun mektubunu cevaplamıştım iki hafta önce. O da sizinle benzer duygular yaşıyordu. Yurtdışına taşınarak aslında toplumsal sorunlardan kaçtığını düşünüyor, bu yüzden de ahlaki olarak kötü bir eylem içerisinde olduğu endişesini taşıyordu.
