Yabancı basındaki Türkiye analizleri, uzun bir süredir Ekrem İmamoğlu’nun tutukluluğu ve devamında yaşanan protestolar üzerineydi.

Bu konunun hâlen dumanı tütmekle birlikte, Ortadoğu'da yaşanan yeni gelişmeler, basının odağını İran ve İsrail’e kaydırdı. Dolayısıyla iki ülkenin arasında konumlanan Türkiye’nin bu savaştan nasıl etkileneceği önemli bir başlık konusu oldu. 

Türkiye, Avrupa’nın çöplerini ithal etmesi ve çocuk yoksulluğunda Avrupa lideri oluşuyla da gündemdeydi.  

İktidarın “Terörsüz Türkiye” olarak adlandırdığı sürecin aslında ne olduğuyla ilgili analizler de yabancı basında kendine yer bulmaya devam etti. 

İsrail-İran çatışması Türkiye’de neye mal olacak?

Al Monitor’da yazan Amberin Zaman’a göre “İsrail-İran çatışması tırmanırken Türkiye için riskler fırsatların önüne geçiyor.” İsrail-İran savaşı, Kürt huzursuzluğunu körükleyebilir ve hayati enerji arzını kesintiye uğratabilir. Türkiye'nin ekonomisi ve sınır güvenliği ciddi tehditlerle karşı karşıya. İran'da rejim çökmesi halinde, PKK isyanı yeniden alevlenebilir, doğu sınırı istikrarsızlaşabilir, yeni bir mülteci akını yaşanabilir.

Türkiye’nin enerji güvenliği, özellikle Tahran-Ankara doğalgaz hattı üzerinden, ciddi tehlike altında. Türkiye’nin petrol ihtiyacının %90’ı ithal. İran, Türkiye'nin 4. büyük doğalgaz tedarikçisi. İran sınırında 534 km’lik güvenlik duvarı, hendek ve kamera sistemi mevcut. Sadece petrol fiyatında 10 dolarlık artış, cari açığı 4 milyar dolar yükseltebilir. Türkiye’de 4 milyon Suriyeli göçmen var; yeni bir İranlı göç akını siyasi kriz yaratabilir.