Ölü bir adamın ardında bıraktığı enkazla yeniden baş başayız. ABD Adalet Bakanlığı 19 Aralık 2025’te Epstein Kütüphanesi’ni hizmete açtı. Öyle bir açılış ki aslında kütüphanede okumaya bakmaya değer bir şeyler var sanki ama asıl görmek istenilen odanın kapısı kilitli veya ışıkları karartılmış gibi. 

Adalet Bakanlığı Jeffrey Epstein ile ilgili dosyaların bir başka bölümünü daha yayınlasa da belgelerin çoğu yoğun siyah bir mürekkeple karartılmış. Silinen isimler, kopuk hikayeler, titiz bir cerrah eliyle çıkarılmış bağlamlarla dolu dosyalar şimdilik kimseyi tatmin etmemiş gözüküyor. 

Bir rivayete göre Adalet Bakanlığı’nda yüzlerce avukat belgelerin hukuki açıdan sorun çıkartmayacak şekilde bir an evvel kamuya açılabilmesi için fazla mesaide olsa da, Adalet Bakanlığı önümüzdeki haftalarda daha fazlasının yayınlanacağını açıklasa da, Amerikan kamuoyunun öfkesi sansürlenen kısımlara odaklandı. 

Epstein dosyalarını tam da Noel öncesi bir Noel Baba gibi çam ağacının altına PDF yığınları halinde bırakıp sessizce uzaklaşan Adalet Bakanlığı yoğun eleştiri altında, lakin bu dosyalar bir süredir hukuki bir belge değil de politik bir jest gibi.

“Bakın bugüne kadar açıklanmayanları biz açıklıyoruz” demenin rahatlığıyla yapılan, ama kimseye bir hesap borcu doğurmayan, zenginden alınıp fakire teslim edilen bir sorumluluk gibi de aynı zamanda. 

Buzdağının yüzde 0.83’ü göründü

Adalet Bakanlığı’nın elindeki Epstein dosyalarının hacmi 300 GB, açıklanan dosyanın hacmi ise 2.5 GB, bu da dosyaların yüzde 0.83’üne denk geliyor. (Bazı medya raporları ve hukuk uzmanlarına göre 300 GB rakamı şaibeli, zira Şubat 2025'te yayınlanan bir delil listesine göre, yaklaşık 40 bilgisayar ve 26 databank sürücüsünden depolanan bilgi 24 terabaytın üzerinde.) 

Adalet Bakanlığı’nın ‘Epstein Kütüphanesi’ adını verdiği ve www.justice.gov/epstein adresinde kamuoyuna açılan belgeler arasında fotoğraflar, mahkeme evrakları, kurum içi yazışmalar ve FBI mülakat özetleri yer alıyor.