Pop müzik dendiğinde nasıl aklımıza Michael Jackson’ın şapkasını indirmiş, topuklarını kaldırmış, Moonwalk’a hazırlanırkenki silüeti geliyorsa, heavy metal dendiğinde akla gelen ilk figür Ozzy Osbourne’dur. John Lennon tarzı yuvarlak güneş gözlükleri, saçaklı ceketi, hapishanede kendi kendine parmaklarına yaptığı “O-z-z-y” dövmesi ve kambur duruşuyla gözünüzün önüne hemen o gelir.
Peki neden böyle? Geniş heavy metal ailesinde, müzikal anlamda ondan daha yetenekli Ronnie James Dio, Lemmy, Alice Cooper gibi isimler varken Ozzy’i efsaneler katına taşıyan, onu bu kadar etkileyici kılan şey neydi?
“Ağır metal”in kurucu grubunda olması
60’ların ikinci yarısıydı. İngilizlerin bile harita üzerinde gösteremeyeceği, fabrikalar kenti Birmingham’da dört genç bir araya gelmişti. 68 kuşağının çiçek çocukları onlara fazla “çiçek gibi” görünüyordu çünkü etrafları karanlık ve gürültülüydü.