Yaz tatilinin öğrencilerin öğrenimi üzerindeki etkisi, eğitim araştırmalarının yüzyılı aşkın süredir gündeminde olan bir konu.
“Yaz öğrenme kaybı” (summer learning loss, summer slide), öğrencilerin tatil döneminde önceki eğitim-öğretim yılında edindikleri bilgi ve becerilerin bir bölümünü yitirmesiyle tanımlanıyor. Bu olgu, özellikle dezavantajlı sosyoekonomik arka plana sahip öğrenciler için eğitimdeki eşitsizlikleri derinleştiren yapısal bir risk faktörü haline geldi.
Yaz döneminde eğitimden kopuş, akademik becerilerde gerilemeye ve zamanla derinleşen eşitsizliklere yol açıyor. Hatta bazı durumlarda çocukları suça sürükleyen ortamlara daha açık hale getiriyor.
Her yıl yaz tatili sonrası okula dönen öğrenciler, yeni öğretim yılına tam olarak hazır olmadan geliyor. Motivasyon eksikliği, dikkat dağınıklığı ve rutinlere yeniden alışma güçlüğü öğretmenleri zorluyor. Bu nedenle öğretmenler genellikle okul yılının ilk ayını bir önceki yılın konularını tekrar ederek geçiriyor Bu da nereden baksanız verimli öğrenme sürecini azaltan bir kayıp.
Yaz tatilinde derinleşen eşitsizlikler
Çocuk işçiliğinin yıldan yıla arttığı Türkiye bağlamında yaz ayları eşitsizliklerle şekilleniyor: Bir yanda yurtdışındaki yaz kamplarına, özel eğitim atölyelerine, müzik veya dil kurslarına katılan öğrenciler… Diğer yanda ise dört duvar arasında ekran karşısında geçirilen uzun saatler veya ailesiyle birlikte tarlada, tekstil atölyesinde çalışan, atık kağıt toplayan çocuklar… Yazın pekiştirilmeyen bilgiler unutuluyor, bilgi boşlukları büyüyor, öğrenme farkları katlanarak geri dönüyor.