Eğer Avrupa basketbolunu takip ediyorsanız muhtemelen NBA Europe’u ilk kez duymayacaksınız. Yeni bir konsept değil. Esasen birkaç yıldır konuşulan bir fikir. Hatta yaz aylarından bu yana konu hakkında somut adımlar bile görmeye başladık ilk kez. Ancak projeyi örten sır perdesi henüz tamamen aralanmış değil.
Avrupa basketbolunda son durum ne?
NBA Europe hakkında şimdilik bilinenlere geçmeden önce basketboldaki son duruma kısaca bir göz atmak gerek. ABD’nin bir numaralı basketbol organizasyonu NBA (Ulusal Basketbol Ligi), en iyi oyuncuları bünyesinde barındıran, dünyanın açık ara en zengin organizasyonu. EuroLeague ise Avrupa basketbolunun en prestijli uluslararası turnuvası.
Dünya Basketbol Federasyonu (FIBA) ise uzun yıllardır EuroLeague organizasyonu ile anlaşmazlık içerisinde. Aralarındaki çekişme öyle bir boyuta geldi ki FIBA, 2001’de Avrupa kulüp basketbolunun zirvesini kaybetti. 1990’ların sonuna kadar Avrupa’daki kulüp basketbolunu hem sportif hem ticari olarak yöneten FIBA’nın organizasyonunu kulüpler ticari açıdan zayıf buluyorlardı. 1991’de kurulan ULEB (İspanya, İtalya, Fransa liglerinin birliği) 1999–2000’den itibaren Avrupa kupalarını kendi modeline göre yönetmek istedi. 2000 yazında olay patlayınca ULEB, “Euroleague” adını alarak kendi organizasyonunu başlattı. FIBA ise karşı hamle yaptı ve SuproLeague’i kurdu. En çok para harcayan, yıldız barındıran ve seyirci çeken kulüpler ULEB’deydi. FIBA’nın bu güç dengesini tersine çevirmesi gerçekçi değildi. Bunun için 2016 yılında Basketbol Şampiyonlar Ligi’ni (BCL) kurdular fakat Panathinaikos, Olympiakos, Real Madrid, Barcelona, Maccabi Tel Aviv, CSKA Moskova, Fenerbahçe ve Efes Pilsen gibi takımlar FIBA'yla kontrat imzalamak yerine EuroLeague’de kalmayı tercih edince, BCL alt seviye bir şampiyona olarak kalmış oldu.


