Londra’da dört yıl kaldım ve iki Britanyalının ev arkadaşıydım.
İçlerinden biri, Lauren, bir gün kapımı çalıp “Marmaris nasıl bir yer?” diye soruverdi. Daha önce gitmemişti ama doğup büyüdüğü küçük kasabadan oraya yolu düşen tanıdıkları olmuştu.
Kültür elçiliğine soyunup denizlerimizi ve misafirperverliğimizi övdüm. Sonra da gerekli uyarıları yaptım: Minik tuzaklara karşı uyanık olun, Barlar Sokağı gibi yerlerdeki bazı davranışlardan rahatsız olabilirsiniz gibi…
Yaz geldi çattı. Lauren temmuz ortası Instagram’da Marmaris’ten hikayeler paylaştı. Marmaris’e bütçe dostu bir tatil paketiyle gitmiş, çok da beğenmiş. Marmaris, yüzbinlerce Britanyalı gibi onu da büyülemiş.
Tatil sonrası izlenimlerini sordum, “Türkler inanılmaz ilgili ve misafirperver, hele de erkekleri…” diye cevap verdi.
Deniz güzeldi tabii, ama Lauren en çok gece hayatını ve ahalinin ilgisini övdü. O da ilgiyi karşılıksız bırakmamıştı.
2025 itibariyle Lauren ve diğer çoğu Britanyalı yabancı kadın turistin tatil kültürünün bir parçası haline gelen gece hayatına dair görüntüler, geçen ay sosyal medyada ufak bir fırtına çıkardı.
Turistik barların masalarında yarı çıplak erotik dans ve şovlar sergileyenlerin tavırları, turizmin yüz karası diye etiketlendi. Bizleri “yanlış” tanıtıyorlardı. Ancak Britanya basınına göre bu görüntüler, bölgedeki asıl turizmin yalnızca görünen yüzü.
“İnfial yaratan” görüntüler
Peki konuşulması gereken sadece üstsüz dans eden adamlar mı, yoksa onlar üzerinden dönen turizm mi?