Kızıl saçları, keskin yüz hatları ve dönem normları dışında kalan güzelliğiyle Yeşilçam’a kırk yıl geç gelmiş bir Rita Hayworth denebilir Güngör Bayrak için.
Dünyaya gözlerini Konya’da açan Şerife henüz birkaç aylıkken varlıklı bir aile tarafından evlat ediniliyor. Yeni ailesi, güzel günler görmesini temenni ederek bebeklerine Güngör ismini veriyor.
İşte bu isim değişikliği hikayesi sebebiyle ilerleyen yıllarda şöhretli bir insan olduğunda, basın onu sık sık “Konyalı Şerife” olarak da anıyor.
El bebek gül bebek denebilecek bir biçimde yetişen Güngör’ün hayatı ergenlik çağına girerken aniden değişiyor. Güngör’ü yetiştiren aileden uzun yıllar tehdit yoluyla para alan öz babası bir gün kapılarına dayanıyor. Güngör’ün ailesi 13 yaşındaki kızlarına gerçekleri açıklamak zorunda kalıyor. Kanunun kendine verdiği hakka sırtını dayayan biyolojik baba, kızını anne-baba bildiği insanlardan zorla uzaklaştırarak yanına alıyor. Onu dünyaya getiren anne-babasının ayrı ayrı eşlerle evli olduğunu da öğrenen Şerife-Güngör’ün bir anda üç farklı ailesi oluyor. Kan çekimi tabirinin bir mit olduğunu fark eden Güngör, biyolojik babasının kendisini evlendirerek kazanç sağlama planları kurduğunu hissederek sarsılıyor.
Evlatlık olduğunu öğrenmenin yaşattığı şok üstüne, onu yetiştiren ailesi ile öz babasının arasındaki sınıf uçurumuna yeni evinde gördüğü şiddet de eklenince, genç Güngör çareyi sıkı sıkı eğitim hayatına tutunmakta buluyor. Önce Konya Öğretmen Okulu’nda yatılı okuyor ardından parasız yatılı olarak Ankara Hacettepe’de hemşirelik okumaya başlıyor.
Taşı toprağı altın İstanbul dönemi başlıyor
Maddi imkansızlıklarla boğuşması bir süre sonra eğitim hayatının tavsamasına sebep oluyor. Bütçesinin elverdiği ölçüde sıkı bir tiyatro seyircisi haline geldiği bu dönemde, para sıkıntısına çözüm sahneden geliyor. Bir arkadaşı vesilesiyle Devekuşu Kabare kadrosunda kendine küçük roller bulup hem az da olsa bir gelir elde etmeye başlıyor hem de oyunculuğa ısınıyor. Tiyatrodan gelen gelir de düzensiz ve az miktarda olunca bir süre Ankara Esenboğa Havalimanı’nda yer hostesliği yapıyor. Rotasını eğlence dünyasına çeviren genç kadın hemşirelik eğitimini, hostesliği ve Ankara’yı bir kenara itip taşı toprağı altın İstanbul’a taşınıyor.
