Avukatlar, gazeteciler, hakim ve savcılar…
Soruşturmalar ve davalarla boğulan Türkiye’de bu meslek grupları sık sık yan yana geliyor.
Avukatları ve gazetecileri televizyon ekranlarında siz de bol bol yan yana görüyorsunuz. Özellikle bazı uzun tartışma programlarında… Bir kısmı sadece mesleki bilgilerini konuşturmak, kamuoyunu bilgilendirmek için orada değiller; ikballeri, ünlerine ün katıp vekalet ücretlerini artırmak, şöhretin getirdiği avantajlardan faydalanmak için de ekrandalar. Daha çok ikinci sebep için görünür olmak isteyenlerin sayısı az değil. O yüzden de planlı programlı bir biçimde reyting artırıcı hamlelere girişip duruyorlar. Hatta bazen yeteneksiz tiyatro oyuncuları gibi davranıyorlar. Anlayan, anlıyor.
Elbette, her şey ekranda göründüğü gibi ışıltılı ve parlak değil.
Her avukat veya gazeteci, ekranda gördükleriniz gibi “pahalı takım elbiselerle, marka saatlerle” dava, haber takibi yapamıyor.
Nedenini rakamlarla anlatalım.
Avukatlar ve gazeteciler geçinebiliyor mu?
Avukatlar sendikasının rakamlarına göre, meslektaşların yüzde 74’ü geçim sıkıntısı çekiyor.
Hani, avukat tutamayacak olanlara verilen hukuki yardım var ya işte öyle durumlarda Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) çerçevesinde ihtiyacı olana hukuki yardım yapılıyor. Her avukat da CMK sistemi içinde değil. Sıraya girmek gerekiyor. O sıra da öyle sık sık gelmiyor. Bu çerçevede görev alan avukatlara soruşturma aşamasında 3 bin 209 lira ödeniyor. Dava aşamasında ise 9 bin 871 lira bu rakam. Tabii dava ağır cezada olursa o da…
Bir de hemen ödenmiyor bu para. Onu da beklemek gerekiyor.
