Dünya fani. Fayn’ın yaşam haberleri, günün ve gündemin ağırlığından sıyrılıp biraz soluk almak, eğlenmek, gülümsemek, kendi küçük evrenimizden çıkıp başka dünyaya ve kendimize biraz dışarıdan bakabilmek için hazırlanıyorlar.
Turşular kuruluyor, diziler dönüyor, camlar artık örtülüyor. Sonbahar alametleri birer birer kapımızda… Takvimlerden hiç haberimiz olmasa dahi sonbaharın geldiğini ifşa eden, günlük hayatın küçük işaretlerini derledik.
Türkiye’de yaban hayvanı olmak da zor. Orman yangınlarında işlevsel tahliye planlarının ve ilkyardım merkezlerinin olmayışı, yaban hayvanı kayıplarını artırıyor. Yangınlardan kurtulanlar da para uğruna avcılara hedef oluyor.
Azarlamak, itip kakmak, buyurganlık, patronaj her koşulda ama her koşulda güç pratiğidir. Çünkü yalnızca ‘küçük’ görülene uygulanır. Ve kimsenin işini iyi yapması, kerrat cetvelini ezber etmesi, mikrofonu vaktinde takması yahut kendini gerçekleştirmesiyle sonuçlanmaz.
Bir aile, yaşı epey ilerlemiş anne ve babalarını üzmemek için ciddi sağlık sorunları yaşayan kardeşleri hakkında onlara yalan söylemeli mi? Peki bu yalana doktorun da ortak olmasını isterlerse? Ahlak Bekçisi yanıtlıyor.
Evre belki de son anlarında, geride bırakacağı küçük bebeği için bir şey yapmak istemiş, bir hedefe tutunma fikri ona iyi gelmişti. Bunu hiçbir zaman bilemeyeceğiz. Ancak bize bıraktığı en önemli derslerden biri, dayanışmanın ayıp olmadığı.
Türkiye’de siyasallaşmış davalar hiç bitmedi. Birçok çocuk ve genç babalarının, annelerinin ya da kardeşlerinin mahkeme salonlarındaki mücadelesine tanık oldu. Kimisi Ergenekon, kimisi Kobani, kimisi iş cinayetleri… O travmalar onları hukuk yoluna itti, bugün adalet için savunma yapıyorlar.
