Eskişehir genel olarak, kışların soğuk ve karlı, yazların kurak ve sıcak geçtiği karasal iklim etkisinde bir şehir. Ama Sakarya Nehri Havzası’ndaki Mihalgazi ve Tepebaşı ilçelerinin bulunduğu bölge bir istisna. O bölge Akdeniz iklimi etkisinde; kışları ılık ve yağışlı, yaz ayları epey sıcak. Bu özellikleriyle bölge Türkiye’nin nadir mikroklima iklim alanlarından biri.
“Mikroklima iklim” tanımı, bulunduğu çevreden farklı bir iklimin yaşandığı, farklı ürünlerin yetiştirilebildiği alanlar için kullanılıyor. Mesela Doğu Anadolu’da pamuk yetiştirilebilen Iğdır, Karadeniz’de narenciye tarımının yapılabildiği Rize, zeytin yetiştirilen Artvin Yusufeli, mikroklima iklim alanlarından.
Eskişehir’in Sakarya Nehri havzasındaki bölümü de dört mevsim tarım yapılabilen bir alan. 33 sebze, 9 meyve türünün yetiştirilebildiği, arıcılığın, ipekböcekçiliğinin yapıldığı, Türkiye’nin en verimli bölgelerinden biri. Türkiye’nin sebze ve meyve ihtiyacının yüzde 20’si Sakarya Havzası’ndan karşılanıyor. Bunda, Eskişehir’in Mihalgazi ve Tepebaşı ilçelerindeki üretim çeşitliliğinin payı büyük.
Tanıdık tehdit, tanıdık fail
22 Mayıs Pazar günü Durmuş Bayram’la birlikte Eskişehir Tren Garı’ndan işte bu verimli topraklara, daha doğrusu tehdit altındaki verimli topraklara doğru araçla yola çıkıyoruz. Tehdidin kaynağı tanıdık; son yıllarda yürüttüğü vahşi madencilik faaliyetleriyle gündemden düşmeyen Cengiz Holding’e bağlı Eti Bakır A.Ş.