Geçen yıl 1 Ekim’deki Meclis açılışında güne damgasını vuran, DEM’e uzattığı eliyle MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ydi. Bir yıl boyunca onun ve uzattığı elin peşine düştük, ardından olanları konuştuk.

Bu yıl 1 Ekim’deki yeni yasama yılı açılışında ise başrol Cumhurbaşkanı Erdoğan’daydı. Onun uzattığı eller, dağıttığı gülücükler, hal – hatır sormaları, gönül almaları gözleri neredeyse kanattı.

Geçen yıl 1 Ekim’de, CHP Genel Başkanı Özgür Özel siyasette normalleşmenin savunucusuydu. Eleştirilere göğsünü gerip  Erdoğan’ı Meclis açılışında ayakta karşılayan oydu.

Özel’e ilk karşı çıkan da önce partilileriydi. Parti grubunun yarıya yakını Genel Kurul salonuna girmemiş, girmediğini de kuliste çektirdiği fotoğraflarla kayda geçirmişti. Birkaç kişi ise salona girmiş ama eskiden olduğu gibi ne ayağa kalkmış, ne de alkışlamıştı. Bu CHP’liler bir de  “Erdoğan değişti de mi biz değişelim de ayağa kalkalım?” diye sormuştu.

Özel o vakit dar bir ekiple aldığı kararı amansız savunmuştu. “Makama saygıdır, normalleşmenin de gereği” demişti.

Dün dündür bugün de bugün

Bir yılda köprünün altından çok sular aktı.

Bu kez CHP açılışa günler kala, “yokum” dedi.

Erdoğan’ın anlatacaklarını dinlememe kararını CHP Parti Meclisi aldı. Meclis açılışına gelip ayağa kalkmamak ya da o salona girdiğinde dışarı çıkmak yerine, külliyen girmemeyi tercih etti Genel Kurul salonuna. Sadece Meclis açılışının ilk ritüeli olan anıta çelenk koyma törenine katıldı, gerisinde yer almadı. 

Önce Bahçeli sitem etti CHP’ye. CHP’nin yaptığının sadece Cumhurbaşkanına saygısızlık değil, Meclis müktesebatına, demokrasiye ve millet iradesine saldırı olduğunu söyledi.

Özel oturum öncesinde yazılı bir açıklama yaptı ve “TBMM devlet kuran, ordular idare eden, demokrasiye mana ve ruh veren muazzez ve müstesna bir niteliğe haiz ve havidir. Gazi Meclis gelişigüzel protesto alanı veya gafilce ikmal edilen siyasi pervasızlık sahası değildir” dedi.

Ancak CHP’nin yaptığını doğru bulmayanın sadece Cumhur İttifakı olmadığı tez vakitte anlaşıldı. 

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu da CHP’nin tercihi için,  “Türkiye'yi bu noktaya getiren şeyler, böyle anlık, ayaküstü kararlar yüzünden gerçekleşti. Bir normalleşme, yumuşama gibi süreçler yaşandı. Bunların nelere sebep olacağını o zaman ifade etmiştik. Şimdi geriye dönük olarak geçmişte yapılan hataların tartışılmasına vesile olacak adımların atılması ana muhalefet partisi açısından baktığımda biraz sıkıntılı bir durumu beraberinde getirecektir. TBMM protesto edilecek yer değildir" dedi.

O İYİ Parti ki, CHP ile iki ileri bir geri bir ilişkisi olsa da, iktidar ortaklarına karşı onunla dayanışmacı, bu kez yaptığının yanlış olduğunu söyledi.

Ayrıca bunu söyleyen İYİ Parti Genel Başkanı’nın, Meclis’te kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’na da protesto edip katılmadığı hatırlatması da burada dursun.