ABD ve dünyada birçok kişi Donald Trump’ın ilk başkanlığını, bir kaza gibi yorumlamıştı, zira hakkındaki suç iddiaları bir yana neredeyse karikatür bir karakterdi. “Bir daha asla seçilmez” diyen de çoktu ama ikinci kez başkan seçildi ve inanılmaz bir hızla Amerika’yı dönüştürmeye başladı. 

Trump için tek bir kural var: Parayı veren düdüğü çalar. 

Trump “yeni ve muhteşem Amerikası”nda egemen kural bu olsun istiyor, onun gibi düşünmeyi kabul edenlere de kapıları sonuna kadar açıyor. Onun devrinin öne çıkan zenginleri, yemin töreninde boy gösteren “TechBros” olarak bilinen teknoloji milyarderleri de istediklerini yapmakta hiçbir beis görmüyor. İç ve dış politikada çok eleştirilen hamleleri, Beyaz Saray tarihinde görülmedik sahneler yaşanıp gidiyor.  

Trump’ın hedefinde de yalnızca ABD merkez bankası başkanı, o gün artık canı kime kızmak istemişse, şu veya bu ülkenin lideri, bir zamanlar arasının çok iyi olduğu Elon Musk yok. Trump başından beri “elit” denilen neredeyse herkese hasım, köklü ABD üniversiteleri, onu desteklemeyen siyasi elit ve elbette pek itibar görmediği kültürel elitistler.

ABD’nin 47. Başkanı, 79 yaşındaki milyarder iş insanı Trump’ın yıllarca giremediği kapılar, kabul edilmediği listeler vardı. Mesela yılda bir kez düzenlenen, dünya magazin basınını günlerce kırmızı halı görüntüleriyle meşgul eden ve davetli olmanın “görünmez” kriterlere bağlı olduğu, adeta bir elitizm kabul töreni olan, moda dünyasının efsanevi dergisi Vogue’un desteğiyle hazırlanan, New York’ta Metropolitan Sanat Müzesi’nde düzenlenen Met Gala onlardan biriydi. Trump’ın 2012’den beri kara listede olmasının sebebiyse Met Gala davetli listesinin müsebbibi bir kadındı, belki de Amerika’nın en güçlü kadınlarından biri…

Anna Wintour: Bir devrin sembolü

Anna Wintour’un imzası itaati ritüelleştirmesiydi. 26 Haziran’a kadar 37 yıldır oturduğu Vogue baş editörü koltuğunda en azından böyleydi. Neyi yapıp yapamayacağınıza izin veren yaklaşımı, moda dünyasını domine etmesi ve siyah gözlüklerinin arkasındaki buzdağı çok merak edildi. Sıradan ölümlüler onda bir duygu aradı. Oysa o hiç bunlarla ilgililenmedi. Çünkü asil İngiliz soy kütüğü, arogan temsil ve sıradanlığa tahammülsüzlükle birleşince moda camiasının en karizmatik, güçlü ve efsanevi figürlerinden Anna Wintour olunacağını biliyordu.