Superman’in galası için koltuklarımıza kurulmuş, filmin başlamasını beklerken gözlerimiz cep telefonlarımızda. Aklımız gündemde çünkü.
İronik bir “tweet” okuyorum: “Artık gözaltına alınan belediye başkanlarını yazmaktansa alınmayanları yazmak daha mantıklı”!
Diğer haberler de karamsarlığımızı körüklüyor. İsrail yine sözde ateşkesi delmiş, Rusya’da görevden alınan bakan başından vurulmuş halde bulunmuş, yapay zekâ uygulaması Grok Türkiye’de kapatılmış ve diğerleri…
Bu ruh haliyle filmi izlemeye başladık diye mi, yoksa tüm dünyanın haleti ruhiyesi filme sindiği için midir nedir, birçok sahnede gündemimizden izler görüyorum. Yazımızda bunları sürprizleri çok bozmadan ele almaya çalışacağız.
Geçmişten bugüne Superman temsilleri
Biraz geçmişe gidersek, Superman çizgi romanlarında ve çizgi filmlerinde politik bir arka plan hep olmuştur. Soğuk Savaş döneminde çekilen sinema filmlerine baktığımızda düşman karakterlere -bariz olmasa da- Rus/komünist imajı giydirilmiştir. Superman’in bu çatışmalardaki tarafı bellidir. Sonuçta mavi kırmızı renkli kostümüyle Amerikan bayrağını adeta üstüne giymiş beyaz bir adamdan bahsediyoruz. O ilk Superman filmlerinde, Christopher Reeve’in Çelik Adam’ı düşen Amerikan bayrağını kaldırır, Beyaz Saray’ın kubbesini yerine takar, aydaki Amerikan bayrağını bile düzeltir…