Elvis’ten Bob Dylan’a son zamanlarda çok sayıda müzisyenin hayatını beyaz perdede seyretme şansı bulduk. Bruce Springsteen, bu isimler gibi uçlarda yaşayan, çılgınlıklarıyla meşhur, hayatı inişlerle çıkışlarla dolu rock yıldızlarından biri değil. Daha halktan biri. Şarkılarıyla işçi sınıfının duygularına tercüman olmuş, şatafattan kaçınmış, uçarılıkları olmayan, çok saygın bir müzisyen, düzgün bir insan. O yüzden sinema için pek de cazip bir “malzeme” değil gibi! Fakat altında derin bir yara yatmayan büyük bir sanat eseri var mıdır hiç? İşte vizyona bu hafta giren Springsteen: Hiçlikten Kurtar Beni ile Amerikan rock müzik tarihini değiştiren Springsteen şarkılarının altında yatan gerçekleri öğreniyoruz.

Geçen sene izlediğimiz Bob Dylan’ın biyografi filmi Tam Bir Bilinmez, adı gibi efsanevi müzisyenin “kapalı kutu” halini anlatıyor ve seyirciye mesafeli duruyordu. Hiçlikten Kurtar Beni ise bunun tam tersi. The Bear’dan tanıdığımız Jeremy Allen White’ın canlandırdığı Bruce Springsteen ile hemen bağ kurabiliyorsunuz. Diğer yandan filmin adındaki karanlık ve varoluşçu ifadenin de getirdiği sisli bir ruh hali de söz konusu.