Galatasaray hem mutlu hem hüzünlü
Futbolla başlayalım. Hatta Türkiye'den girelim söze. Mayıs ayında, bundan önceki iki yılda alışık olduğumuz bir tablo yaşadık yine. Süper Lig, Ağustos-Nisan ayları arasında yine Galatasaray-Fenerbahçe rekabetine sahne oldu.
Mart ayından sonra vites yükselten Sarı-Kırmızılılar 18 Mayıs günü evinde Kayserispor’u 3-0 yenerek üst üste üçüncü, toplamda 25. şampiyonluğunu ilan etti ve Türkiye'de beşinci yıldızı takan ilk kulüp olma başarısını gösterdi. Bir önceki hafta Trabzonspor’u 3-0 skorla yenerek Türkiye Kupası’nı da kazanan Okan Buruk’un öğrencileri, sezonu çifte kupayla kapatmış oldu.
Peki ya sonrası? Kutlama zamanı. Ancak taraftarları pek de memnun edemeyen cinsten. Yenikapı’da düzenlenen şampiyonluk kutlamalarında hayal kırıklığı yaşatan sahne performansları ve teknik aksaklıklar yaşandı. Performanslar sosyal medyada da eleştiri oklarının hedefiydi. Tüm olumsuzluklara rağmen gecenin sonunda duygusal anlar da yaşandı.
Galatasaray taraftarına veda eden Dries Mertens ve Fernando Muslera gözyaşları arasında uğurlandı. Sarı-kırmızılı kaleyi koruduğu 14 sezonda 19 kupa kazanan Muslera, ülke tarihinin en çok kupa kazanan futbolcusu olarak tarihe geçti. Geçen yaz sonunda 'Sen misin ilacım...' denerek kadroya katılan 'Kiralık Aşk' Victor Osimhen ile yolun sonuna gelme ihtimalini kabullenemeyen coşkulu taraftarlar ise hep bir ağızdan “Taraftar çıldırdı Osimhen’i istiyor” diyerek haykırdı.
Avrupa'da sürpriz şampiyonlar, efsanelere vedalar
Peki Avrupa'nın büyük liglerinde neler oldu? Yeni takımlarında ilk sezonunu geçiren birçok teknik direktör hızla şampiyonluk apoletlerini taktı.
Liverpool'a ilk Premier Lig şampiyonluğunu yaşatan Jürgen Klopp’un yerine takımı devralan Arne Slot, ilk sezonunda Nisan ayından şampiyonluğunu ilan etmişti zaten. Fransa'da bu yıl Luis Enrique ile makine düzenine geçen Paris Saint-Germain (PSG) de aynı şekilde… İspanya'da Hansi Flick ve Barcelona, İtalya'da Antonio Conte ve Napoli ipi göğüsledi. Bundesliga'da da Bayern Münih geçen sene kaybettiği şampiyonluğun ardından normal ayarına döndü. Hatta takımın santrforu Harry Kane’in kupa kazanamama laneti bile Alman futbolundaki Bayern geleneğine kafa tutamadı. İngiliz santrfor kariyerinin ilk lig şampiyonluğuna ulaştı.