Bu hafta dış basının Türkiye haberleri, doğal olarak ülkedeki protesto gösterilerine ilişkindi. Analizler de öyle. Mevcut sürecin nereye gidebileceği, muhalefetin önündeki seçenek ve zorluklar gibi, meseleye daha geniş bir perspektifle bakmaya çalışanlar vardı.
Bu hafta okurlardan gelen vakalar yerine, son yaşananlar neticesinde ortaya çıkan ahlaki bir sorunu ele alıyoruz. Polis, “emir kuluyum” diyerek ahlaki sorumluluğunu atlatabilir mi? Emir kulundan ahlak sorulur mu? Ahlak Bekçisi, kendi kendine soruyor, kendi kendine yanıtlıyor.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması ile birlikte hem kişisel olarak o, hem CHP hem de Türkiye yeni bir sınava girdi. Buradan iktidarı demokrasiye, hukuka, adalete zorlayan bir güç çıkarabilecekler mi yoksa oluşan bu sinerji dağılıp gidecek mi? Fayn Ankara muhabiri derledi.
Diyelim ki bir ülkede iktidarınızı mutlak hale getirdiniz ve “-mış” gibi yapan bir medyaya ihtiyacınız var: Hem ekranı 24 saat doldurmaları hem eleştirel haber yapmadan habercilik yapıyormuş gibi göz boyamaları lâzım. Peki bunu nasıl sağlarsınız? İşte on maddelik bir kullanım kılavuzu.
Bugünlerde gösterimde olan Mickey 17 filmi, zor görevlerde harcanabilir olmayı tercih etmiş ve her öldüğünde yeni kopyası ortaya çıkan Mickey Barnes’ın hikayesi. Quantum fiziğini tane tane ve çaktırmadan hikâyeye ekleyen Edward Ashton’ın romanına dayanan filmi ödüllü yönetmen Bong Joon-ho çekti.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasında gizli tanık ifadeleri önemli delillerden sayıldı. Gizli tanık sistemi ne, hukuk sistemine nasıl girdi, neden tartışma konusu? Gizli tanıklık hakkında bilmeniz gereken her şeyi Fayn derledi.
