İçlerinde sektör devleri de var, 70 yıldır faaliyet gösteren de... Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşları listesi ISO 500’de boy gösteren de var, sadece bir yıl önce borsaya açılmak üzere halka arza başvuran da. Gıdadan trafo üretimine, çelikten otomotive, tekstilden gayrimenkule neredeyse her sektörde tanınan bu şirketlerin ortak noktaları, son dönemde yüzlercesine şahit olduğumuz konkordato başvurusunda bulunan firmalar arasında yer almaları.
Ekonominin içinde bulunduğu kırılgan tablo artık sadece Küçük ve Orta Boy İşletmeleri (KOBİ) değil, Türkiye sanayisinin önde gelen büyük firmalarını da zorlamaya başladı. www.konkordatotakip.com sitesinin verilerine göre, 2025’in ilk altı ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre iki kat artışla, toplam 2 bin 776 konkordato başvurusu yapıldı.
Konkordato ne demek?
İflasa sürüklenen bir şirketin, alacaklıları ile anlaşarak mali yapısını düzenlemeye yönelik geçirdiği hukuki sürece konkordato deniyor. Bu süreçte, şirket iflasa karar verilmesini önlemek ve faaliyetlerini sürdürebilmek için alacaklılarıyla bir anlaşma yapmaya çalışıyor.
Konkordato hem mali durumu kötü olan borçluları hem de alacaklılarını korumayı amaçlıyor.
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Ayhan Yılmaz, konkordatonun, borçlarını ödemekte zorlanan ancak tamamen iflas etmek de istemeyen bir şirketin, alacaklılarıyla anlaşarak borçlarını belirli bir plan dahilinde yeniden yapılandırması süreci olduğuna dikkat çekiyor:
“Konkordato bir nevi, şirketin ‘nefes alma’ ve borçlarını ödeme kapasitesini geri kazanma çabasıdır. Amaç, şirketin faaliyetine devam etmesini sağlamak, istihdamı korumak ve alacaklıların da alacaklarının tamamına olmasa bile bir kısmına ulaşabilmesini sağlamaktır. İcra İflas Kanunu’nda düzenlenmiş, yasal bir çerçevesi olan bir süreçtir.”
Konkordato ilan eden bir şirket için hukuki süreç nasıl işler?
Konkordato ilan eden bir firma için ilk adımın Asliye Ticaret Mahkemesi’ne başvurmak olduğunu söyleyen Yılmaz, sürecin geri kalanın nasıl işlediğini de anlattı: