7 Ekim’de Hamas’ın İsrail’e saldırısıyla başlayan ve İsrail’in Gazze’ye dönük yoğun askeri saldırılarıyla devam eden çatışmayla ilgili okuduğunuz her yazı, dinlediğiniz her uzman bazı terimleri diğerlerinden daha sık tekrar ediyor.

Belli bir bölge üzerinde egemenlik kurmak için hoşa gitmeyen ve istenmeyenleri sindirmenin, ne yazık ki zengin bir terminolojisi var.

Çünkü ırkçı, ayrımcı ve baskıcı rejimler, genelde paket program pratiklerle geliyorlar. En uç uygulamalara kadar varmasalar da, bu sözlükte tanımlarını gördükleriniz, asla yalnız var olmuyor.

Bir şeyin adını koymak, onun varlığının tanınmasını arzulamak demek. Bu yüzden çatışmanın tarafları, bu sözleri seçerek, kasıtlı ve bazen de savurganca da kullanabiliyor.

Apartheid

Afrikaans apart (ayrı) + heid (olma hali)    

Özellikle Filistinliler ile İsrail’in politikalarına karşı çıkanların sık başvurduğu tarihsel bir referans. 

Apartheid, spesifik olarak İngiliz kolonisi yerine kurulan Güney Afrika Cumhuriyeti’nde 1948’den 1994’e kadar siyahlar ile beyazların ayrı hukuk düzenlerine tabi oldukları ırkçı ve ayrımcı rejimin adı. 

İsrail’in Filistinlilere yönelik ayrımcı politikalarının, Güney Afrika’daki apartheid rejiminin tüm koşullarını taşıdığı, hatta daha beter olduğu öne sürülüyor. İsrail reddediyor. 

Etnik temizlik 

Fr, ethnique (kavmî, kavimsel) 

Belli bir bölgenin, siyasi çıkar amacıyla belli bir etnik topluluktan temizlenerek homojenleştirilmesi. 

İsrail’in son 75 yılda öncesinde Filistinlilerin yaşadığı bölgelerde katliam, sürgün ve zorla yerinden etme yoluyla yarattığı demografik değişimin, bir etnik temizlik pratiği olduğu söyleniyor.