Yakın televizyon tarihimize damga vurmuş komedi dizilerimizi düşünelim… Akla hemen “Avrupa Yakası” ve “Leyla ile Mecnun” geliyor tabii. Her iki dizinin kadrolarına baktığımızda adeta yıldızlar geçidiyle karşılaşıyoruz. Geçmişte de, Perihan Abla’dan Gülşen Abi’ye, Bir Demet Tiyatro’dan Bizimkiler’e, Varsayalım İsmail'den Kaygısızlar'a, çoğunlukla tanınan, çokça sevilen birkaç yıldızın lokomotifliğinde gelen bir başarı görüyoruz. Gibi’de ise Feyyaz Yiğit dışında tanınmış bir oyuncunun yer almaması, Feyyaz Yiğit’in de klasik anlamda bir yıldız olmaması dizinin elde ettiği başarıyı şaşırtıcı kılıyor. Şaşkınlığımız burada kalmıyor.
Diğer komedi klasiklerimiz hep ulusal kanallarda bu başarıyı yakalarken Gibi, repertuarında başka büyük bir iş olmayan Exxen gibi kurak bir platformda bulunduğu yere geldi. Hem de absürd mizah gibi komedinin “niş” bir alanıyla toplumun her kesimine ulaşmayı başardılar. O zaman merak etmeden duramıyoruz, Gibi’nin tılsımı nedir? Hem biraz buna kafa patlatalım hem de Gibi’nin kendine has mizahının kökenlerine gidelim şimdi…
