Çocukluğumuz ve ilk gençliğimizde zaman, ilerde ne olacağını merak etmekle geçiyor. İleri dediğimiz yer geldiğinde ise geçmişi özlemekle.

İnsan bazen, önemli yol ayrımlarında gelecekteki kendini görmek istiyor. Tüm bu yollardan geçmiş versiyonu gelsin, “her şey yoluna girecek” desin, “aman ha uzak dur” diye uyarsın ya da kulağına fısıldasın; “aferin doğru yoldasın…”

Farklı versiyonlarımızı aynı anda yaşatmak, birinden diğerine akıl verdirmek ne yazık ki imkânsız. Ama çizgisel akan zamanı biraz eğip bükmek mümkün. Özlediğimiz eski “ben”lere bakıp kaygılarının yersizliğiyle geleceğe dair avunmak da…

Günlük yazmak, nispeten bunu sağlayan bir aktivite. Eski günlükleri okumaksa vaktiyle dondurulmuş nice korkunun, mutluluğun, kaygı ve heyecanın buzunu çözdürüp gerek olduğunda kullanmak gibi. Bazen acı verici olsa da çoğunlukla iyileştirici.

Bunu kendi için olduğu kadar başkaları için yapanlar da var. 64 yaşındaki Betsy Lerner, bir süredir TikTok’ta 20’li yaşlarında yazdığı günlükleri okumasıyla tanınıyor. 

Ve yaklaşık 40 yıl önce 20’li yaşlarında olan bir kadının yazdıkları, şimdilerde 20’li yaşlarında olanlara çok şey söylüyor. 

Üstünde sabahlık, elinde günlük

Betsy Lerner, 60’ından sonra hayatı değişenlerden. Kendini bir TikTok yıldızı ya da “influencer” olarak görmese de 1 milyonu aşkın sayıda görüntülenen videoları var.