Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçen hafta altı yıl aradan sonra Beyaz Saray’a adım attı.

Üstelik üst düzey protokolle ağırlandı. 

Trump’ın sayılı konuğuna sunduğu Blair House denilen, devlet konuk evi ona tahsis edildi.  

Geçişinde yollar kapandı. 

Trump onu yere göğe sığdıramadı. 

Oval ofiste ağırlama ve birlikte yemekle yetinmedi, Beyaz Saray’ı gezdirdi. 

Herkese yaptığı bir şey değil, kapıya kadar uğurladı. Erdoğan’ın beraberindeki bakanlar hatta tercümanıyla bile birkaç kelam etti.  

Sonradan ortaya çıktı ki, Erdoğan’ın heyetindeki isimlere de içeride övgüler düzmüş, birlikte gülünmüş, eğlenilmiş. 

Trump’ın ilk dönemindeki ardı arkası kesilmeyen krizler, bunların ekonomide yarattığı tahribat ve sonrasındaki gergin Biden dönemi hatırlandığında, büyük değişim. 

Donald Trump ile Oval Ofis’te görüşmek kırk katır, kırk satır hesabı. 

Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski’yi, Ürdün Kralı Abdullah’ı, Kanada Başkanı Carney’i ya da Güney Afrika Cumhuriyeti Devlet Başkanı Ramaphosa’yı konuktur, müttefiktir demeden “harcadığı” o odaya girsen bir dert, girmesen ayrı dert. 

Üstelik görüşme öncesi olan bir iki olay var ki, hani neredeyse uçurumun kıyısından dönüldü denilebilir. 

Her ne kadar başta CHP olmak üzere muhalefet partileri Trump buluşmasını kıyasıya eleştirse ve ortada rüşveti bol bir hezimet olduğunu ortaya sürse de Erdoğan şimdilik Oval Ofis’ten yara almadan çıkmış görünüyor. 

Kim neyi ne kadar doğru anlatıyor, ortada başarı var mı yok mu değerlendirmek için filmi biraz geriye sararak anlatmakta fayda var. 

Özgür Özel şüphe tohumu ekti

CHP Genel Başkanı Özgür Özel bir muhalefet partisine artı yazacak başarılı hamleyi 18 Eylül 2025’te yaptı. 

Erdoğan'ın Trump'ın oğlu Donald Trump Jr. ile İstanbul'da “gizli” bir görüşme yaptığını ve "Babanıza söyleyin, bize randevu verirse 300 Boeing alacağız, F-16 satın almayı konuşacağız" dediğini iddia etti. 

O günlerde Erdoğan’ın BM 80. Genel Kurulu için ABD’de New York’a gideceği belliydi. Orada bir ikili görüşme olabilir mi sorusu da akılların bir kenarında raptiyeli. Ancak seyahatin Washington’a kadar uzayacağına ilişkin bir gelişme henüz yoktu.  

Erdoğan tüccar babanın en az onun kadar tüccar oğlu ile iddia edildiği içerikte olmasa bile bir görüşme yaptıysa, ki yaptığı doğrulandı, bu önemli haberdir. 

Resmen duyurulmayan ya da kontrollü olarak sızdırılmayan böyle bir görüşmenin muhalefet liderinin ağzından ifşa edilmesi de siyasi başarıdır.

Hele de iki gün sonra Trump “Erdoğan’ı 25’inde ağırlayacağım” diye açıklama yaptıysa. Bir de üzerine "büyük ölçekli Boeing uçağı alımı, büyük bir F-16 anlaşması" yapılması üzerine çalışıldığını ekleyip muhalefet liderini dört dörtlük doğruladıysa.