Sevgili Ahlak Bekçisi, benim sorum kendimle ilgili değil geçen hafta uzun uzun kafama takılan bir konuyla ilgili.

Biliyorsunuz Türkiye'de bir uyuşturucu operasyonu silsilesi başladı. Bazı ünlüler ve ekran insanları bununla bağlantılı olarak şafak operasyonuyla alınıyor, teste götürülüyor, tutuklanıyor. Medya da her zamanki gibi konunun üzerinde tepiniyor. Bu tepinenler arasında “demokrat” ve “solcu” kimliğiyle ünlenen bir gazeteci özellikle dikkatimi çekti. Kendisi gibi demokrat olduğunu iddia eden bir kanalda düzenli olarak konuyla ilgili ahlak vurgusu yapıyor, “Her şeyi içmişler, kolonya da içselermiş” gibi şakaları eksik etmiyor.

Son yayınında “O gece kulübüyle ilgili tüyler ürperten detaylar” altyazısı ekrana verilmişti. O da “Ben o gece kulübüne gitmedim ama gidenler her türlü yoz ilişkinin yaşandığını söylüyor” gibi ifadelerle yine ahlak vurgusu yapıyordu. Tutuklanan kişiler arasında aynı ekranda bu beyefendi gibi sürekli ahlak vurgusu yapanlar da var. Bu kişilerin kamu önünde bu vurguları yaparken arkada gizlice “ahlaksız” olarak tanımladıkları yaşam tarzını sürmeleri elbette tutarsızlık açısından eleştirilmeli ve afişe edilmeli.

Yasadışı madde kullanımının pek çok Batı ülkesinde artık yanlış yere park etmek kadar bile cezası yok. Türkiye’de de normalde hukuka ve kanunlara göre denetimli serbestlikle geçilmesi gerekiyor. İnsanların karşılıklı rıza dahilinde gece kulübünde veya evlerinde girdikleri ilişkiler ise suç teşkil etmiyor.

Şimdi ben bu tabloda şunu sormak istiyorum: Ahlaksız ve yoz olan gece kulübüne giden ve saç testini geçemeyen ünlüler mi? Yoksa bir yandan demokrat taklidi yaparken bir yandan ahlakçılık değirmenine şevkle su taşıyan kanal ve gazeteci mi?

A.T.

**

Değerli okurumuz,

Bahsettiğiniz konu yargıya taşınmış, dolayısıyla hukuki bir mesele. Dolayısıyla hem benim uzmanlık alanım olmadığı hem de hukuki konularda yorum yapmak davaların seyri açısından sakıncalı olacağı için ben o tür bir yorumda bulunmayacağım.

Ancak hemen her hukuki meselenin olduğu gibi bunun da elbette ahlaki boyutları var. Çünkü sonuç olarak konunun çekirdeğinde adalet kavramı var ve adaletten bahsediyorsak iş ister istemez ahlaki bir boyut kazanır. Ben de ahlak ekseninden kaymamak adına, bahsettiğiniz bu konuyu hukuk değil ama adalet kavramı üzerinden yorumlamayı tercih ederim.

Uyuşturucu madde kullanmak ve kullandırmak ahlaksızlık mı?

Bunun suç olduğunu yasaları okuyan herkes bilir. Siz Batı’da pek çok yerde bunun yasal olduğunu, olmadığı yerlerin çoğunda da çok küçük cezalarla geçiştirildiğini belirtmişsiniz. Evet öyle ama dediğim gibi, bu her devletin kendi yasalarıyla belirlenmiş hukuki bir mesele. 

Ancak bence bunun bir ahlaksızlık olup olmadığı meselesi biraz karışık. Çünkü onun kriteri “Bu yasal mı?” sorusunun değil, “Bu adil mi?” sorusunun cevabında gizlidir. İşte işler bu noktada karışır.