Annem ciddi bir rahatsızlık geçirdiği için geçen haftam hastanede geçti. Bir gün kahve molasına indiğimde benim gibi bir hasta yakınıyla tanıştım ve biraz sohbet ettik. Onun da kardeşi mühim bir ameliyat geçirmiş. Anne babası da hastaymış. Bu zor dönemde ailesine yalan söylemiş, hatta doktordan da yalana ortak olmasını istemişler. Ahlaki bir ikileme düştüğünden bahsetti. Sakıncası yoksa bana yazın, ben de Ahlak Bekçisi'nde yayınlayayım ve ikileminizi yorumlayalım dedim. Hanımefendi beni kırmadı, o kadar işi ve üzüntüsünün arasında hâlini bizimle paylaştı. Ben de sizinle paylaşıyorum.

Değerli Ahlak Bekçisi,

Annem de babam da 80’ine merdiven dayamış insanlar. Babam kalp hastası, annem ise şeker. İkisinin de sağlık durumları pek parlak değil. Babamın ikinci kez baypas olması gerekiyor, annem şeker hastalığı nedeniyle kalbinden böbreklerine her türlü ek hastalıkla mücadele ediyor.

İkisine de gözümüz gibi bakarken, ailemizde üçüncü bir sağlık sorunu baş gösterdi. Erkek kardeşim maalesef kansere yakalandı. Teşhisi yeni öğrendik ve yıkıldık. Kardeşim apar topar ameliyat oldu, birkaç haftaya kadar da kemoterapisi başlayacak.

Takdir edersiniz ki bu çok zor günler geçiriyoruz ve bu süreç üzerime bir de ahlaki yük bindirdi. Size de bu yüzden yazıyorum.

Annem ve babamın hastalıklarından bahsettim. Her ikisinin doktoru da stresten uzak olmaları gerektiğini söylüyor. Bu yüzden kardeşimin hastalığını onlara söyleyemedim. Evet, çocuklarıyla ilgili bu kadar önemli bir haberi bilmeye hakları var ama öğrenirlerse yıkılacaklar ve sağlıkları ciddi şekilde etkilenecek. Nasıl söyleyeyim ben şimdi bunu? Kardeşim de bana hak verdi ve hastalığı gizlemeye karar verdik.

Kardeşimin ameliyatından haberdarlar ama ne ameliyatı olduğu hakkında onlara yalan söyledik. Bununla da kalamadık kardeşimi ameliyat eden cerrahdan da yalan söylemesini rica ettik. Çünkü babam çok endişelendi ve cerrahtan bilgi almak istedi. Sağ olsun o da bizi kırmadı ve babama kardeşimin basit bir safra kesesi ameliyatı olduğunu, endişelenecek de bir şey olmadığını söyledi.

Bu yalan meselesi şu anlık bizi kurtardı ama ben yine de bir ikileme girdim. Üstelik sanırım doktoru da bu ikileme sürükledim.

Hem annem ve babama yalan söylemenin ağırlığını taşıyorum hem de bir hekime yalan söylettiğim için huzursuzluk var içimde. Yalan söylemek ahlaklı bir davranış değil, bunu biliyorum. Ama söz konusu iki yaşlı insanın sağlığı.

İşte bu ikilem içinde size yazıyorum. Sizce ben kötü bir şey mi yaptım? Anne ve babamın sağlığını korumak için yalan söylemek ahlaki mi? Kendimi geçtim, bu bir ahlaksızlıksa bunu kabul ediyorum. Ama kardeşimi ameliyat eden cerrahı da yalan söylemeye ittim. Gerçekten de ahlaki açıdan ne yapmalıydım? Lütfen beni aydınlatın.

Saygılarımla,

G. R.

**

Değerli G. R.,

Öncelikle yüz yüze sohbetimizi ayrıntılı olarak bir de yazılı olarak bana ilettiğiniz için teşekkür ederim. Sizin yaşadığınız ahlaki ikilemin değerlendirmesi, pek çok insan için aydınlatıcı olabilir. Özellikle de etik bir ilke olarak ‘yalanın kötülüğü’ konusunun ahlaki açıdan hangi durumlarda ‘ahlaki bir iyilik’ hâline dönüşebileceği epey zihin karıştırıcı ve önemli. Sizin hikâyeniz, bu zihin karışıklığının çözümünü anlayabilmemiz için çok ideal bir örnek.