Sevgili Ahlak Bekçisi,
Ben genç bir mimarım. Orta ölçekli bir inşaat şirketinde kadrolu olarak çalışıyorum. Benim ahlaki ikilemim şirketin pazarlama ve tanıtım faaliyetleriyle ilgili.
Bu şirkette yaklaşık 1,5 senedir çalışıyorum. Bizimki gibi orta ölçekte bir inşaat şirketi için büyük sayılabilecek bir proje yapıyoruz. İnşaat tamamlanmak üzere. Aslında kaba inşaat bitti, geriye evlerin içini yapmak kaldı.
Patronumuz bu projeye çok önem veriyor. Bu nedenle de yapı güvenliği ve depreme dayanıklılık konusunda çok hassas. Binanın statik hesapları yapılırken yasal şartnameler ve yönetmelikler harfiyen yerine getirildi. Patronumuz bu kurallara uyulup uyulmadığını hem bizzat kendisi kontrol ediyor hem de inşaatı bağımsız kuruluşlara denetlettiriyor. Bu sayede inşa ettiğimiz binalarda yapısal bütünlük ve deprem güvenliği açısından hiçbir sorun olmadığından eminiz. Açıkçası patronumuzun bu konudaki hassasiyetini çok takdir ediyorum.
Ancak beni rahatsız eden ve mesleki etiğimle çelişen bir durum var. Patron yapı güvenliği için gösterdiği özeni inşaatın iç mekânlarında kullanılan malzemeler için göstermiyor. Kullandığımız seramik, parke, banyo ve mutfak malzemeleri çok kalitesiz. Maalesef, maliyeti düşürmek amacıyla patronumuzun talimatıyla sürekli piyasadaki en ucuz, kalitesiz ve hatta yer yer defolu malzemeleri kullanmak zorunda kalıyoruz.

