Yabancı basın, son günlerde Türkiye’ye karşı epey ilgili.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 19 Mart’ta tutuklanmasının ardından başlayan protestolar, herkes gibi dış basının da ilgi odağında. 

Protestoların yarattığı rüzgarın nereye varacağı, ana muhalefet partisi CHP’nin ve Cumhur İttifakı’nın önünde hangi kritik soruların olduğu tartışma konusu.

Ayrıca azalan doğum oranına karşın devletin çocuk isteği ve nüfus politikaları da gündeme alınan iç politika konuları arasında. 

Dış basında Türkiye’nin adı son haftalarda da yine en çok Suriye meselesinde geçti. Suriye üzerinde Türkiye ve İsrail’in ateş hattında süregiden ilişkileri, pek çok yabancı basın kaynağına göre potansiyel tehlike barındırıyor.

İç ve dış politikasıyla Türkiye’nin yabancı basında nasıl yankı bulduğunu derledik.

Türkiye’nin politikaları ABD’nin çıkarlarıyla çatışıyor mu?

İsminden de anlaşılabileceği gibi İsrail’e yakın ABD’li düşünce kuruluşu JINSA (Yahudi Mili Güvenlik Meseleleri Enstitüsü) tarafından, “Uçuş Riski: Türkiye v F-35” başlıklı kapsamlı bir rapor yayınlandı. Raporda, “yükselen ve potansiyel olarak tehditkâr bir bölgesel güç” olan Türkiye’nin F-35 projesine geri dönüşüne karşı çıkıldı. ABD’nin kıdemli Türkiye uzmanlarından Alan Makovsky ve eski Ankara elçisi Eric Edelman’ın da dahil olduğu bir grup tarafından yazılan çalışmada, bunun için birtakım nedenler öne sürüldü.

Bu nedenlerden bir tanesi, Türkiye’nin politikalarıyla ABD çıkarlarının çatıştığı tezi. Rapora göre Ankara, “ABD’nin ortaklarını –bazen ABD askerlerini bile– güç kullanmakla tehdit etmekte tereddüt etmiyor.”

Rapor aynı zamanda Erdoğan’ın “İsrail’in yok edilmesi çağrısına” da vurgu yapıyor. Rapora göre, “Ankara’ya dünyanın en sofistike savaş uçağını vermek, hele ki bu uçağın nasıl, nerede ve kime karşı kullanılacağı konusundaki endişeler ortadayken” doğru değil. “Türkiye’nin F-35’e sahip olması, güvenin yeniden tesis edilmesinin sonucu olmalıdır; aracı değil.” 

Rapor, Trump yönetiminin talebe olumlu baktığını da belirterek bazı şartları buna koşul olarak sunuyor: 1) S-400’den kurtul, 2) İsrail ile normalleş, 3) Hamas’a her türlü desteği kes, 4) İsrail ile Suriye konusunda çatışmasızlık mekanizmasına gir, 5) Yunanistan ve Kıbrıs’ın hava ve deniz sınırlarına ve münhasır ekonomik bölgelerine (MEB) saygı göster. 

Rapor ayrıca satışların “İsrail’in nitelikli askeri üstünlüğüne zarar vermeyecek şekilde yasal güvenceye bağlanması” gerektiğini de belirtiyor. 

“Türkiye ve İsrail sadece rakip değil, potansiyel düşman”

Meşhur Foreign Affairs dergisinde David Makovsky imzalı “Suriye Üzerine Yaklaşan Çatışma: İsrail ve Türkiye Çatışma Rotasında” başlıklı yazıda bu ülkedeki Türk-İsrail gerilimi ele alınıyor. Yazıya göre Türkiye, kuzeydeki askeri varlığını derinleştirerek Kürt özerkliğini önlemek ve mülteci dönüşünü sağlamak istiyor. İsrail ise İran etkisinin yeniden güçlenmesini engellemek ve Golan çevresinde tampon bölgeler kurma peşinde. Ancak bu iki ülke artık sadece rakip değil, potansiyel düşman.