CHP’nin aylardır yolunu gözlediği İBB İddianamesi sonunda ortaya çıktı.
Hem de ne çıkış.
Başsavcı Akın Gürlek, 3 bin 900 sayfalık iddianameyi örneği pek olmayan şekilde gazetecilere bir basın toplantısıyla anlattı.
Gürlek bunu yaptığı sırada CHP’nin Genel Başkanı Özgür Özel ise Ankara’da partisinin grup toplantısında konuşuyordu:
“Herkes içinde bulunduğumuz durumu doğru okumalıdır. Türkiye’de iktidar hırsı uğruna yargı eliyle çok tehlikeli bir yol açılmaktadır. Bugün bu düzenin hedefi CHP, yarın bir başkası olacak.”
İddianamenin içinde olabilecekler günler boyunca iktidar medyasına çarşaf çarşaf sızdırıldığından, hatta bir gün önce sayfa sayısına kadar yazıldığından kamuoyunun çoğu gibi CHP de şerbetliydi.
Dolayısıyla gövdesi gösterişli iddianamenin sürprizi de öyle çok yoktu.
Ama yine de satırları hızla tarayanlar, borsayı oynatacak, CHP’lileri zıplatacak olanı çar çabuk sıkıştığı sayfa arasında buldu.
“Başsavcılık CHP’nin kapatılmasını istedi” son dakikaları anında ortalığı kapladı.
İddianamenin ayrıntıları bir anda tuz ile buz oldu.
Elde, Atatürk’ün kurduğu, 102 yaşındaki partiye kilit vurulabileceği şüphesi kaldı.
Savcılık kontrolü sağlamak için açıklama üzerine açıklama yapsa da atı alan Üsküdar’ı çabuk geçti.
CHP’nin arayıp da bulamadığı
CHP’nin ilk tepkisi de doğal olarak tam buradan geldi.
İmamoğlu’nun tutuklanmasını daha en başta “sivil darbe” olarak tanımlayan CHP, hakkında kapatma ihbarı yapılmasıyla, aradığı kanıtı buldu.
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır Meclis Genel Kurulu’nda partinin kullanacağı belli olan sloganı birkaç saat içinde ilan etti:
