Türkiye her güne operasyonlarla uyanmaya alıştı son bir yılda. Ama Eylül 2025’te başlayan, daha önce 2002’de ve 2016’da büyük kaçakçılık operasyonlarının merkezinde olan Can Holding’e yönelik kara para operasyonu bambaşka bir sürecin kapısını araladı. Medya patronu, akademisyen çok farklı isimler tutuklandı. 

Bir süre sonra uyuşturucu operasyonları başladı. Sürpriz bir şekilde Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akif Ersoy ve daha pek çok isim tutuklandı, hemen her gün Sadettin Saran gibi çok tanınan isimlerin gözaltına alınma haberleri geldi. 

Son olarak aynı operasyon kapsamında bir dönem Habertürk’te çalışmış Veyis Ateş gözaltına alındı.

Overdose Türkiye kitabının yazarı, araştırmacı gazeteci Cengiz Erdinç ile bu operasyonların ardında nelerin olabileceğini, uyuşturucu baronlarını, uyuşturucunun Türkiye’ye nereden ve nasıl geldiğini, nasıl bir mekanizma ile yayıldığını konuştuk. Erdinç uyuşturucuyla birlikte kara para ve yeni nesil çetelerin içinde olduğu ekosistemin çarklarını da anlattı. 

Erdinç’e göre, toplum adaletsizlik ürettikçe, kamu yağmasına ya da ranta dayanan zenginlik, bu adaletsizliğin bir tezahürü olarak insanların gözüne sokuldukça suç iklimi sürecek.

Türkiye haftalardır uyuşturucu operasyonlarını, ünlü isimlerin gözaltına alınmalarına dair haberleri konuşuyor. Siz bu gelişmeleri nasıl okuyorsunuz? Buzdağın ucunu mu görüyoruz?

Evet, bu medyada belirse de toplumu saran bir buzdağının ucu. Aktörleri ünlü olduğu için toplumun ilgisini çekiyor. Taşıma suyla dönen bir medyada işlerin bu noktaya geleceğinin ilk işaretleri belki de Sezgin Baran Korkmaz’ın kendisinden rüşvet istediğini söylediği Veyis Ateş’in sessiz sedasız çekilmesi, SBK’nın sesinin kısılması ve sonra tutuklanmasıydı. 

Burada medyada bir dizayn çabası vardı. Habertürk, TV100, Ekol TV birbirlerinin arka bahçesi gibiydi. Ekol TV’nin adresi Ciner Stüdyoları’ydı, bir ara Ersan Şen yönetim kurulu başkanı oldu ama bir şeyi gördü ki apar topar bıraktı. Bir süre sonra Azeri iş insanı Mübariz Mansimov’a devredildi.

Bütün bu oluşumun beyni Kenan Tekdağ’dı ki Ciner Grubu deyince hafızamız bizi Mehmet Ağar’a kadar götürür. 

SBK’yı Veyis Ateş’e gönderen Tekdağ’dı ama bu o zaman konuşulmadı. 

Şimdi anlıyoruz ki bir yandan Hakan Fidan’ın siyasi geleceğine yatırım yapılmak istenmiş. Belki de bütün atlara oynamak adına İmamoğlu’na seçimlerde verilen örtülü destek bardağı taşıran damla oldu.

Can Holding’e kara para soruşturmasıyla Fahrettin Altun’un görevden alınması birbirine yakın tarihlerde oldu.

Tekrar güncel soruşturmalara gelirsek çok taraflı bir çatışma, bir yandan İstanbul’da yargı çevreleri arasındaki bir itiş kakış, Rezan Epözdemir’in tasfiye edilmesi, diğer taraftan Erdoğan sonrası olası aktörlerin savaşı…

Soruşturmaları sürükleyen kara para, bu da aslında bir suç ekosisteminin ana yakıtını, damarlarında akan kanı gösteriyor. Yasa dışı bahis ve uyuşturucunun sürüklediği bir havuz…

Elbette medyada olup bitmesi tesadüf değil, çünkü Türkiye’deki yaygın iş kültüründe yöneticiler, kendilerini lord ya da senyör olarak görüyor, çalışanlarına da parya muamelesi yapıyor. 

Medyada kariyerleri sadece sadakate dayanan bu aktörler adeta güç sarhoşluğu yaşıyor ve her tür rezillik sıradan hale geliyor.

Dünya Uyuşturucu ile Mücadele Federasyonu verilerine göre Türkiye'de madde bağımlısı sayısı 2025'te 15 milyona yaklaştı, uyuşturucu kullanım yaşı 12’ye indi. Siz yıllardır bu konu üzerine çalışıyorsunuz. Daha yaygın uyuşturucu kullanımı sizce de söz konusu mu? 

Evet ama önce şunu baştan belirtmek isterim uyuşturucu bir sonuçtur, kendi başına bir neden değildir. Bu sonuca Türkiye’de de, dünyada da, toplumsal mutsuzluk, ümitsizlik, neşe arayışı gibi pek çok şey etki eder. Uyuşturucu bir göstergedir. Kokain, esrar, eroin gibi her alt uyuşturucunun da kendi içinde bir kültürü vardır ve bir dönemin kültürüyle yükselir ya da düşer, bağımlılık da buna bağlı olur. Uyuşturucu toplumsal kültürün belli şeyleri ifade eden bir parçasıdır. Burada neden sonuç ilişkisine odaklanmak gerekiyor.

Peki, neden bu kadar talep ediliyor?

Sadece uyuşturucu değil, asıl mesele psikoaktif madde. Toplum mutsuzluk ürettikçe kafanızı değiştirmek, mutlu olmak istiyorsunuz ama bunu dışarıdan bir madde alarak yapıyorsunuz; bu alkol, sigara, kahve, her şey olabilir. Ama bu ürünlerin yasal olup olmaması, bağımlılığı, etkileri ayrı ayrı ele alınması gereken başlıklar.