Hemen hemen her gün bir operasyon haberiyle uyanıyoruz. Günaydın demeden “kimi almışlar” diye sorar olduk birbirimize. Bunların önemli bir kısmının hukuktan çok siyasetle ilgili olduğu epey yaygın bir kanaat. 

Yürütülen bu binlerce soruşturma ve dava arasında iki tanesi epey kritik: İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik olan ve Can Holding soruşturması.

Can Holding soruşturması, 23 yıldır devletin resmî kayıtlarında kaçakçı olarak geçen bir ailenin şirketiyle ilgili. 

İçinde holding patronundan Mason locası üstadına, eğitim camiası temsilcilerinden medya yöneticilerine, yargı ve güvenlik bürokrasisinden siyasetçisine kadar birçok isim var. 

İstanbul Taksim’deki Habertürk ve Show TV’nin bulunduğu medya binası ise soruşturmanın merkezindeki unsurlardan biri. 

Can Holding, bu iki kanalın içinde olduğu medya şirketlerini 2024 yılında almıştı.

Ondan önce de Bilgi Üniversitesi’ni ve Doğa Koleji’ni...

Oysa holding, hem 2002’de hem de 2016’da büyük kaçakçılık operasyonlarının merkezindeydi. 

Holdingin patronlarından Kemal Can, şimdiki soruşturma kapsamında verdiği ifadede, bu yatırımları “bir devlet büyüğünün” isteğiyle yaptıklarını söyledi: 

“Sektöre yabancı olunması ve ailemin şerh düşmesi nedeniyle sıcak yaklaşmadım. Sonrasında yine üst düzey yetkililerin de araya girmesiyle önce 600 milyon dolar sonra 575 milyon dolara anlaştık.”

Ancak ismini vermedi. Savcı da merak edip sormadı.

Kara para operasyonlarının perde arkası
Dilan Polat’tan Papara’ya, Paramount’tan Habertürk’e… Otel odalarında, soğuk cüzdanlarda, forma kollarında, prime-time ekranlarında dolaşan milyarlarca lira. Devletin zirvesine uzanan bağların, gecikmiş operasyonların ve aklanarak büyüyen bir düzenin anatomisi.
FaynFayn

Soruşturmanın merkezinde medya, onun da merkezinde Kenan Tekdağ

AK Parti kuruluşunda kurucu üye olarak yer alan ve bir dönem Recep Tayyip Erdoğan’a yakın isimlerden Cuneyd Zapsu’nun soruşturma kapsamında ifadesinin alınması, Kemal Can’ın ifadesinde sözünü ettiği “bir devlet büyüğü” o mu, sorusunu akıllara getirdi.

Ancak net bir yanıt hâlâ bulunamadı.

Soruşturmanın merkezi Habertürk ve Show TV olunca operasyon, bu medya grubunu uzun yıllardır yöneten Kenan Tekdağ’a da uzandı. Can Kardeşler’in, Habertürk ve Show TV’yi bünyesinde barındıran Ciner Medya’yı satın alırken de kara para kullandığı iddia ediliyordu. Savcılığa göre, bu kara paranın aklanmasına uzun yıllar boyunca Ciner Medya’yı yöneten Kenan Tekdağ aracılık etmişti. 

Tekdağ ifadesinde, ''Can Holding’in medyayı satın alırken kullandığı paranın kaynağını bilmediğini” savundu. Ev hapsi kararıyla bir süre serbest kalsa da ikinci dalga operasyonda yeniden gözaltına alınarak tutuklandı.